Neredeyse iki sene sonra taraftarının önüne çıkan Gaziantep FK.

Ama ne yazık ki ;
Beklentide, heyecanda taraftarda ve şehirde minimum düzeyde.
Geçen yılın şampiyonu Beşiktaş, Gaziantep'e gelmiş, ne şehirde, ne taraftarda hisseden yok.
Çünkü yapılan transferlerin hepsi küme düşen takımlardan vasat isimler, bırakın trübüne taraftar çekmeyi, heyecanlandırmıyor, merak eden bile yok.

Biz bile bu tür maçlara günler önceden hazırlanır, antremanlar, teknik direktör, yöneticiler, başkan, futbolcular ile o atmosferi yaşardık. Tesisleri yol eder, sahaya saatler önceden gider, heyecanla yayınlar yapardık. Telefonlarımız bilet talebinden, maça nasıl gireriz endişesinden susmazdı, şimdi tek arayan bile yok.
Beşiktaş şampiyon, Sergen lider. Bu takıma takviye olarak Salih, Batsuayi, Texeria, M.Topal, M. Günok, Kenan Karamanı transfer etmiş ve sihirbaz Gezzal ile yer uçağı Rossier'in bonservisini almış.

Lige geçtiğimiz hafta kaldığı yerden başlayıp Çaykur Rizespor'u tabelada ve sahada parçalamış.
Biz ise ilk hafta Süleyman Hurmaspor Karagümrük önünde ne futbol olarak, ne mücadele olarak, ne takıma takviye olarak hiç hazır görüntü vermeyip mağlup olduk.
Bu nedenle maçın mutlak favorisi her alanda Beşiktaş olarak görünüyordu. Ama şampiyonu önce Gaziantep'in sıcağı çarptı. Gece 22'de bile 30 derecenin üstündeki sıcak ve nemli ortamda Beşiktaşlı futbolcular neye uğradıklarını şaşırdılar. Bırakın koşmayı, oyun planı ve aksiyonu nefes bile alamayıp N Skala yere yığıldı.
Sonra üçlü, beşli, onlu savunma ile rakibi yarı alanımızda kabul edip oyunu 30 metreye sıkıştırınca Beşiktaş takımında ne Rosier alan buldu, ne Gezzal başını kaldırabildi. O zaman oyun kör döğüşüne döndü. İkinci yarı Texeria, Batsuayi, Töre ile ofansif hamlelere rağmen görüntü değişmedi.
Sonuçta sıcak, mücadele ve kısır futbol sonrası iki takımda birer puanı aldılar.
Beşiktaşlılar, üzüldü zirvedeki rakipleri ilk haftalara rağmen sevindiler.

Peki ya biz....!

Uzatmalarla birlikte 100 dakikalık maçta tek ofansif atağımız 93. Dakikada Jeferson'un kaçırdığı pozisyon.
Şut yok, ver kaç yok, çalım yok, kanat organizasyonları yok, ofansif anlamda göze hoş gelen hareketler yok.
İki maçta ortada altı puan var. Bizim aldığımız ise tek puan. Kayıp beş puan hedefi ilk beş olarak açıklayan camiaya duyurulur.

Bu takımın acilen Maksim'i transfer etmesi gerekir. Çünkü bu takımın çehresini, oyun şeklini değiştirecek, kalitesini, vitesini yükseltecek tek isim Maksim'dir.

Onun ayağını, beynini bir an düzeltin, transfer edin sahaya kaptan, lider edin.
Yoksa bu takım bırakın ilk beşi sıradan, vasat küme düşmemeye oynayan bir takım olur.
Transferler mi , Kitsou, Merkel, Mendy, Recep Niyaz, Joau, Borven, Halil İbrahim, Doğan bunları almak için futbol bilgisine gerek yok, saha kenarında şu anda takımın futbol direktörlüğünü yapan parkeden gelen Okan bile bunu bilir .

Değil mi kardeşim....!
Yinede size tiyoyü ben vereyim, Maksim'i kazanın, yoksa hep birlikte kaybederiz. Çünkü bu takımın & 50'si Papy ise & 50'si Maksim'dir. Onun için acilen Maksim'e bir coming soon yapın.
Bu arada Cihan'ı kaybetme hoca....!