Daha geçen hafta neyi konuşuyorduk, şimdi Ankaragücü ve Hatayspor galibiyetlerinden sonra neleri konuşuyoruz.
Tüm manşetler Bulut gitti, Güneş açtı,
Stadda müziğin ritmi " Güzel günler göreceğiz, güneşli günler, inanın çocuklar ".
Evet ;
Tüm bunlar güzel, şehrin bir anda bu takımın varlığını hissetmesi, sahiplenmesi gerçekten harika. Bunun salt nedenlerinden bir tanesi şu yıllar sonra ilk kez bu şehrin çocuğu takımın başında sahaya çıktı. Gaziantep taraftarı, basını, şehri, futbolu seveni, kulaktan az buçuk aşina olanı dahi takımla bütünleşti.
Yoksa bu takım sezon başında dört maçta 10 puan almamışmıydı ?
Peki neden o zaman böylesine bütünleşme, birlik, beraberlik olmamış ve sadece Gaskispor tesislerinde ve banka hesaplarında değişiklik olmuştu.
Sonrası yaşananlar köşelere değil, tefrikalara konu olur. İki yılda yapılan 29 transfer, sadece paranın konuşulduğu, banka hesaplarına bakmaktan puan cetveline dahi bakmayan bir ithal teknik adamlar ve futbolcular topluluğu oluşmuştu.
Şimdi gelelim acı gerçeklere ;
Bir defa bu takımda 30 tane profosyonel futbolcu var. Bunun yarısı her ırktan, her ülkeden yabancı futbolcu. Bunlar öyle formaya, armaya aidiyet duygusu ile değişik kıtalardan gelmiyorlar. Bunların amaçları banka hesaplarına yatacak euro ve dolar.
Süper lig 19 takımdan oluşuyor ve 30 futbolcu ile çarpsak 570 hadi 600 futbolcu diyelim. Bunun yarısı türk desek 300 yerli eder. Yani 85 milyonluk ülkede 300 süper insan. Bunların zekaları, yetenekleri, kafa yapıları, yaşantıları farklı bunları yönetmek ise apayrı bir maharet, yetenek, tecrübe ister.
Peki bizde durum nedir ?
Sadece son bir ay diyelim bu takımın başkanı, yönetim kurulu dahi yoktu. Bu takımın başında son dört maça Genel Müdür Faruk Yıldırım ile kulüpte her deliğe koşan Ayhan Kaya çıktı.
Son bir ayda dört tane başkan adayı çıktı. Halen durumun ne olacağı belli değil.
Başkan kim ?
Yöneticiler kim ?
Futbolun başına geçecek isimler kim ?
Bakın herkes Vali Davut Gül'e ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sezer Cihan'a teşekkür ediyor.
Tamam bende ediyorum ama Vali Gül, bu şehrin devasa mülteci, sağlık, eğitim, uyuşturucu, trafik, sanayi, konut ve benzeri problemler ve bürokrasi, gelen, giden siyasiler, protokoller arasında birde boş kaldığında Gaziantep FK.
Yada Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Sezer Cihan belediyenin, imar, arsa, personel ve tüm işlerinin arasında arta kalan zamanda Gaziantep FK.
Yada sanayici işinden, ithalatından, ihracatından, devasa problemlerinin arkasından boşta kaldığında haftada bir idman, bir toplantı veya oğulların ilgilendiği bir hobi alanı. Yine futbolu bilmeyenlerden ve şehrin STK'ları ve zenginlerinden oluşacak avam kamarası.
Bu süreç böyle başarılı devam eder mi ?
Üstelik bu takımın sadece saha dışında değil, saha içerisinde de devasa sorunları var.
Bakın bir Papy cezalı duruma düştü. Hepimiz kara kara düşünüyoruz. Çünkü bu takımın Günay, Papy, Maksim, Jevtoviç, Figuero yarısının çok fazlası. Alternatifleri yok. Daha üç gün önce Tosca'yı gönderdik, neden ve niçin. Çünkü oynatılmıyordu ve önünü göremediği için gitti. Aslında Ankaragücü maçında galip gelinmese idi bu takımdan bir çok futbolcu ümidi kesip valizi alıp giderlerdi.
Galatasaray ve Ümraniyespor arasındaki maçı izlediniz. 11'de 11 yapan Galatasarayı nasıl perişan etti, ligin dibindeki Ümraniye. Çünkü halen umudu var ve transfer üstüne transfer yapıyor. Eprianu, Kayode daha neler.
Biz ise hem sahada, hemde kulübede bu kadro derinliği ile gidemeyiz.
Bir an önce bu kadroya ciddi takviyeler yapılmalı. Çünkü lig uzun ve bakın iki tane inanılmaz ve rakiplerimiz ile oynanılan maçları kazanmamıza rağmen ligteki düşme hattından sadece dört puan öndeyiz.
Bir uyarımda Erdal Güneş'e ;
Bu şehir seni basını, taraftarı, spor camiası, yönetimi, bürokrasisi ile Gaziantepli olduğun için sahiplendi.
Sende bu şehrin çocuklarını, spor camiasını sahiplen ve sahip çık.
İthal isimlere yönelir ve yola onlarla devam edersen Erol Bulut bu şehirden tek başına İstanbul'a uçtu. Sen ise Gaskispor Tesislerinden tek başına Gaziantep 'teki evine gidersin