Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Kardeşlik ve Hased

Kin ve düşmanlık ehli, hem nefsine, hem mümin kardeşine, hem rahmet-i İlâhiyeye zulmeder, tecavüz eder. Çünkü kin ve düşmanlıkla nefsini bir üzücü azapta bırakır.

Hasedin çaresi: Hâset eden adam, haset ettiği şeylerin âkıbetini, sonunu düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde olan dünyevî hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet, fânidir, muvakkattir. Faidesi az, zahmeti çoktur.

Eğer uhrevî meziyetler ise, zaten onlarda haset olamaz. Eğer onlarda dahi haset yapsa, ya kendisi riyakardır; âhiret malını dünyada mahvetmek ister. Veyahut haset edileni riyâkâr zanneder, haksızlık eder, zulmeder.

Kaderi tenkit eden, başını örse vurur, kırar. Rahmete itiraz eden, rahmetten mahrum kalır.

Acaba bir gün düşmanlığa değmeyen bir şeye bir sene kin ve düşmanlıkla mukabele etmeyi hangi insaf kabul eder, bozulmamış hangi vicdana sığar? Halbuki, mümin kardeşinden sana gelen bir fenalığı bütün bütün ona verip onu mahkûm edemezsin. Çünkü;

Birinci, kaderin onda bir hissesi var. Onu çıkarıp, o kader ve kazâ hissesine karşı rıza ile mukabele etmek gerektir.

İkinci, nefis ve şeytanın hissesini de ayırıp, o adama düşmanlık değil, belki nefsine mağlûp olduğundan, acımak ve pişmanlık gösterceğini beklemek.

Üçüncü, sen kendi nefsinde görmediğin veya görmek istemediğin kusurunu gör, bir hisse de ona ver.

Sonra geri kalan küçük bir hisseye karşı, en selâmetli ve en çabuk hasmını mağlûp edecek af ve bağışlama ile ve ulüvvücenaplıkla, yüce kişilikle mukabele etsen, zulümden ve zarardan kurtulursun.

Yoksa, sarhoş ve divane olan ve şişeleri ve buz parçalarını elmas fiyatıyla alan cevherci bir Yahudi gibi, beş paraya değmeyen fâni, yok olan, geçici, ehemmiyetsiz dünya işlerini, güya ebedî dünyada durup ebedî beraber kalacak gibi şiddetli bir hırsla ve daimî bir kinle, mütemadiyen bir düşmanlıkla mukabele etmek, mübalağa sigası ile, bir şiddetli zalimliktir veya bir sarhoşluktur, bir nevi deliliktir.

İşte, şahsi hayatça bu derece zararlı olan düşmanlığa ve intikam fikrine, eğer şahsını seversen yol verme ki kalbine girsin. Eğer kalbine girmişse, onun sözünü dinleme. Bak, hakikati gören Hâfız-ı Şirazî’yi dinle:

“Dünya öyle bir metâ değil ki bir nizâya değsin.” Çünkü, fâni ve geçici olduğundan kıymetsizdir. Koca dünya böyle ise, dünyanın cüzî işleri ne kadar ehemmiyetsiz olduğunu anlarsın.

Hem demiş:

“İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır: dostlarına karşı iyilikle ilişkiler içinde bulunma ve düşmanlarına barışcı muamele etmektir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi

Mert Olarak Sabır İstemek

27 Kasım 2025 Perşembe 12:52

Armut Piş, Ağzıma Düş Var mı?

03 Kasım 2025 Pazartesi 08:45

Murat Dağı ve Termal Turizm

01 Ekim 2025 Çarşamba 17:34

Başarı ve İnovasyon

22 Eylül 2025 Pazartesi 09:30

Kırk Hadis

02 Eylül 2025 Salı 14:01

Hayatın Anlamı ve İnsan

16 Ağustos 2025 Cumartesi 09:25

Hayatın Son Çeyreği…

29 Temmuz 2025 Salı 11:34

21. Yüzyılın En İyi 5 Filmi

17 Temmuz 2025 Perşembe 08:41