Hiçbir kimse hiçbir şirket 40 yıl boyunca sadece rastlantı ve şans eseri başarılı olamaz.

Bir çalışan kendi özel alanında kuruluştaki diğer herkesten fazla şey bilmelidir. Ayrıca bilgi işçisi tam da bunu için ücret alır.

Bir kuruluşun içinde ya da dışında, işinin gerçek ehilleriyle birlikte çalışan herkes gerçek profesyonelliğin ne kadar mutluluk verdiğini bilir.

Birlikte çalıştığınız kişilerin bilgilerini kullanmanın imkanlarını aramakta fayda var.

Bir rivayete göre Peter F. Drucker henüz gençken bir yönetici ona şöyle demiştir: “Günlük gazeteyi okurken pirelenmeyi alışkanlık haline getir. Anlamadığı bir şey varsa, aç bak. Okumaya devam etme-anlamaya çalış.”

Büyük işler başaran çoğu insan kıymetli bilgilere ulaşabilmek için yabancı diller öğrenmiştir. (Rahmetlik İslam bilim ve teknoloji tarihi araştırmacısı Prof. Dr. Fuat Sezgin 27 dil öğrenmiştir.)

Steve Jobs (1955-2011) kapalı bir insandı, neredeyse hiç kişisel röportaj vermezdi. Kanserle savaşı ortaya çıktığında Walter Isaacson biyografiyi yazmaya karar verdi. Jobs ve Isaacson iki yıl boyunca birlikte çalıştı, Isaacson 50’den fazla söyleşi üzerinden Steve Jobs’un hayatını ve yarattıklarını bir araya getirdi.

Son söyleşi Jobs’un ölümünden sadece birkaç hafta önce gerçekleşti. Isaacson, hep dilinin ucundaki o soruyu sormaya ancak bu son görüşmede cesaret edebildi:

Neden? Bu kadar dışarıya kapalı bir adamın bu kitap için kendini neden açtığı sorusu. “Çocuklarım beni tanısın istedim” dedi Jobs cevap olarak. “ Her zaman yanlarında olamadım, bunun sebeplerini öğrensinler ve ne yaptığımı anlasınlar istedim.” 1972 senesinde üniversiteye giden ve aynı yıl okulu bırakan Jops, 2005 yazında Stanford Üniversitesinde efsanevi bir konuşma yaptı. (Steve Jobs’un “2005 Stanford Mezuniyet Konuşması” konuşma metni http://jamesclear-com)

“Her gününü son gününmüş gibi yaşarsan, günün birinde haklı çıkarsın.” Kalbinizin ve sezgilerinizin gösterdiği yoldan gidin.

“Stay hungry, stay foolish (açlığını ve saflığınıyitirme)”.

Bir değişim başlatmak ve hayata geçirmek çok büyük cesaret ister. Sadece bildik suları terk etmek ve riske girmemekle kalmazsınız, büyük değişiklikleri kabul ettirmek istiyorsanız, büyük bir mukavemetle karşılaşmayı da göze almanız gerekir.

“Cesaret, sağlam sinirler ve sükunet” liderlik konumundakilerin en önemli özellikleridir.

Edison, ampul için doğru ampul telini bulana dek 6000 deney yapmıştı.

Wilhelm Conrad Röntgen’in en önemli özelliklerinden biri çok titiz, neredeyse kılı kırk yaran çalışma tarzıydı…

İlk Fizik Nobel Ödülü’nü aldı. Tevazusu ve dürüstlüğüyle, kendisine teklif edilen asalet unvanını reddettiği gibi, buluşunun teknik, özellikle de tıbbi kullanımını engellememek için patent almayı da reddetti. Bu adamın hangi değerler doğrultusunda davrandığına bir bakın! (Bu yazıda Frank Arnold’un İŞİ USTASINDAN ÖĞRENİN BAŞARININ PÜF NOKTALARI kitabından faydalanmıştır. Çeviri Itır Arda, NTV yayınları, 1. Baskı, Mart 2016, İstanbul)