Prof. Dr. Sıtkı Göksu
Hayatın Son Çeyreği…
Stockholm Üniversitesi’nde sosyoloji dersleri veren İsveçli sosyolog Björn Johansson, emeklilikten sonraki kişisel deneyimlerini anlattığı “Hayatın Son Çeyreği” başlıklı yaşlılar için bir makale yazdı… Bildiğiniz gibi…
Zaman sizi alıp götürüyormuş gibi akıp gidiyor, ne kadar çabuk geçtiğini fark edemiyorsunuz…
Daha dün gibi geliyor, gençtim ve hayata yeni başlıyordum…
Ama garip bir şekilde bunun yüzyıllar önce olduğunu hissediyorum ve kendime soruyorum:
Bütün o günler, o aylar ve o yıllar nereye gitti?
Hepsini yaşadığımı biliyorum, o zamanların ve kurduğum hayallerin hatıraları var..
Ama aniden hayatımın son çeyreğinde olduğumu fark ettim ve bu keşif beni şaşırttı…
Bütün o yıllar nereye gitti!? Gençliğim beni ne zaman ve nerede bıraktı?
Hayatım boyunca birçok yaşlı insanla tanıştım, ama yaşlılığın benden çok uzakta olduğunu hep düşünmüştüm…
O zamanlar hayatımın ilk çeyreğindeydim ve dördüncü çeyrek o kadar uzaktaydı ki onu hayal bile edemiyordum…
Ne yapmak istiyorsan şimdi yap
Ama şimdi, dördüncü çeyrek kapımı çaldı, eşiğimi aştı ve gençliğimi de beraberinde götürdü…
Arkadaşlarım emekli oldu, saçları beyazladı, yavaş yürüyorlar, neredeyse duyamıyorlar, neredeyse anlayamıyorlar…
Bazıları benden daha iyi, bazıları daha kötü…
Ama ne kadar değiştiklerini açıkça görüyorum…
Artık hatırladığım tutkulu ve genç insanlar değiller…
Artık bir zamanlar hayranlık duyduğumuz ve bir gün onlar gibi olacağımızı asla hayal etmediğimiz aynı yaşlı insanlarız…
Bugün, banyo yapmak benim için günlük bir hedef haline geldi!!
Ve şekerleme yapmak artık isteğe bağlı değil, gerekli!!
Çünkü eğer kendi isteğimle uyumazsam, olduğum yerde uyuyakalıyorum…
Ve böylece hayatımın yeni bir bölümüne girdim, acıya, engellere ve yapmak isteyip de hiç yapmadığım şeylere hazırlıksız olarak…
Yapmadığım şeyler için ne kadar pişmanım…
Aynı zamanda, geçmişte yapmış olmaktan mutluluk duyduğum birçok şeyler de var…
Yani eğer hayatınızın son çeyreğine henüz girmediyseniz…
size bunun düşündüğünüzden daha erken geleceğini hatırlatmama izin verin…
Yani, hayatınızda ne yapmak istiyorsanız, şimdi yapın…
Yarına ertelemeyin!!
Hayat çok hızlı geçiyor…
O yüzden bugün elinizden geleni yapın, çünkü hayatınızın hangi çeyreğinde olduğunuzdan asla emin olamazsınız…
Hayatınızın tüm mevsimlerini göreceğinizin bir garantisi yok…
O yüzden bugünü yaşayın ve sevdiklerinizin hatırlaması, söylemesi ve yapması için ne yapmak veya söylemek istiyorsanız onu yapın…
Umarım sizi takdir ederler ve yıllar boyunca onlar için yaptığınız her şey için sizi severler…
Bunları arkadaşlarına gönder, birlikte gülün
“Hayat” size bir armağandır.
Ve yaşama biçiminiz sizden sonra gelenlere bir armağandır…
O yüzden harika birşey yapın… Hayatınızı iyi yaşayın.
Gününüzün tadını çıkarın…
Eğlenceli bir şey yapın…
Mutlu olun…
Size harika bir gün diliyorum…
Unutmayın ki “sağlık” gerçek bir zenginliktir, altın ve gümüş değil…
Ve şu şeyleri aklınızda tutmak daha iyidir:
Dışarı çıkmak iyidir,
Eve gelmek daha iyidir,
İsimleri unutmak sorun değil…
Çünkü bazı insanlar sizi tanıdıklarını bile unutmuşlardır!
Eskiden yaptığın şeyler artık senin için önemli değil ve artık ilgilenmediğini umursamıyorsun
Yatakta olmaktansa televizyon açıkken koltukta daha iyi uyuyorsun
Her şeyin sadece bir “açma” ve “kapama” düğmesiyle çalıştığı günleri özlüyorsun
Daha kısa kelimeler kullanma eğilimindesin:
“ne?”…
“ne zaman?”…
“nerede?”
Dolabında bir sürü kıyafet var…
Bunların yarısından fazlasını bir daha asla giymeyeceksin..
Eski şeyler senin için daha değerli hale geliyor:
Eski şarkılar
Eski filmler
Ve en güzeli:
Eski dostlar!!
Bunu eski arkadaşlarınızla paylaşın…
Gülmelerine ve sizinle aynı fikirde olmalarına izin verin…
Ve unutmayın: önemli olan ne kadar biriktirdiğiniz değil, ne kadar verdiğinizdir…
Ve bu, nasıl bir hayat yaşadığınızı gösterir…
Kaynak: Björn Johansson
https://www.ilhamipektas.com/hayatin-son-ceyregi/
Haftalık Oksijen Gazetesi 11-17 Temmuz 2025 İkinci50 Prof. Dr. Osman Müftüoğlu S. 13
Sonuç olarak…
Hayat bilgeliğinin bir özeti olarak:
Hayatımıza zaman ekleyemeyeceğimizi çok iyi biliyoruz, ancak zamanımıza hayat ekleyebiliriz…
“Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve Allah'a asker olmaktadır.” "Âhirette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fâni dünyada bıraktığın eserlere de kıymet verme!" “Kabrin arkası için çalışınız; hakikî saadet ve lezzet ondadır.” (Risale-i Nur Külliyatından)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.