Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Hayatın Anlamı ve İnsan

Hepimiz biliyoruz ki insan arzulamasa da ihtiyarlık ve ölüm bir gün kapısını çalacaktır. Bu hayatın kıymetini bilmek ve ebedi hayatın burada kazanılacağını derketmek(anlamak) durumundayız. Konuyu bir tefsirden iktibasla teyid edelim.

“Evet, hayat apartmanı yıkılıyor. Ömür tayyaresi şimşek gibi geçiyor. Zaman da sel dolaplarını sür’atle çalıştırıyor. Arz sefinesi (dünya gemisi) de süratle giderken “Temürrü merre’s-sehâbi” [Bulutların geçişi gibi geçip gitmektedirler. (Neml Suresi: 88)] ayetini okuyor. Sefine-i arz sür’atle yürürken, dünyanın gayr-i meşru lezzetlerine uzatılan ellere zehirli dikenlerin batacağı düşünülsün. Binaenaleyh, o zehirli dünya oklarına bakıp, el uzatma. Firakın (ayrılığın) elemi (acısı), telâki (buluşma) lezzetinden ağırdır.

Ey nefs-i emmarem (kötülükten zevk alan nefis)! Sana tâbi değilim. Sen istediğin şeye ibadet et ve istediğin şeyin peşine düş. Ben ancak ve ancak beni yaratıp Şems ve Kamer ve Arz’ı bana musahhar eden(emrime veren) Fâtır-ı Hakîm-i Zülcelâl’e (Celal sahibi hikmetli iş yapan yaratıcıya) abd (kul) olurum.

Ve keza, kader muhitinde (kader içinde) uçan tayyare-i ömre (ömür uçağına) veya hayat dağları arasında açılan uhdud (geçit) ve tünellerinden şimşek gibi geçen zamanın şimendiferine (trenine) bindirerek ebedü’l-âbâd (sonsuzluk) memleketinin iskelesi hükmünde olan kabir tünelinin kapısına sevk eden Hâlık-ı Rahmani’r-Rahîm’den (Rahman ve Rahim olan yaratıcıdan) medet (yardım) istiyorum.

Ve keza, hiçbir şeyi dualarıma, istigaselerime (yardım istemelerime) ve niyazlarıma hedef ittihaz etmem (öyle saymam). Ancak Küre-i Arz’ı (dünyayı) harekete getiren, felek çarklarını durdurmaya ve Şems ve Kamer’in birleştirilmesiyle zamanın hareketini teskin ettirmeye ve vücudun şâhikalarından (doruklarından) yuvarlanıp gelen şu dünyayı sâkin (ikamet edilen yer) kılmaya kàdir olan kudreti nihayetsiz Rabb-i Zülcelâl’e dualarımı, niyazlarımı arz ve takdim ediyorum. Çünkü her şeyle alâkadar âmâl (emellerim) ve makàsıdım (maksatlaraım) vardır.

Ve keza, kalbime vâki olan (kalbimden geçen) en ince, en gizli hatıraları işittiği ve kalbimin meyillerini ve arzularını tatmin ettiği gibi, akıl ve hayalimin de temenni ettikleri saadet-i ebediyeyi vermeye kàdir olan Zat-ı Akdes’ten maada (başka) kimseye ibadet etmiyorum.

Evet, dünyayı ahirete kalbetmekle (değiştirmekle) kıyameti koparan kudret muktedirdir (iktidar, güç sahibidir), âciz değildir. Bir zerre, o kudretin nazarında gizlenemez. Şems, büyüklüğüne güvenerek o kudretin elinden kurtulamaz. Evet, Onun marifetiyle elemler (üzüntüler) lezzetlere inkılâb eder (değişir). Evet, Onun marifeti olmazsa, ilimler evhama (vehimlere) tahavvül eder (değişir,dönüşür), hikmetler illet ve belâlara tebeddül eder (değişir, dönüşür), vücud ademe (yokluğa) inkılâb eder (değişir,dönüşür); hayat ölüme, nurlar zulmetlere (karanlıklara) ve lezaiz (lezzetler) günahlara tahavvül eder (değişir, dönüşür). Evet, Onun marifeti olmazsa, insanın ahbabı ve mal ve mülkü insana a’dâ ve düşman olurlar; beka belâ olur, kemal heba olur(boşa gider), ömür heva olur (gelip geçici heveslerle geçer), hayat azap olur, akıl ikàb (eziyet) olur, âmâl (emeller) âlâma (acılara) inkılâb eder.

Evet, Allah’a abd ve hizmetkâr olana her şey hizmetkâr olur. Bu da, her şey Allah’ın mülk ve malı olduğunu iman ve iz’an (anlayış, anlama) ile olur.

Evet, Kudret insanı çok dairelerle alâkadar bir vaziyette yaratmıştır. En küçük ve en hakir bir dairede insanın eli yetişebilecek kadar insana bir ihtiyâr (tercih etme), bir iktidar vermiştir. Ferşten Arş’a, ezelden ebede kadar en geniş dairelerde insanın vazifesi yalnız duadır.

Evet, “De ki: Eğer duanız olmasa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var? (Furkan Suresi: 77)” ayet-i kerîmesi, bu hakikati tenvir (aydınlatma) ve ispata kâfidir. Öyle ise çocuğun eli yetişemediği bir şeyi peder ve validesinden istediği gibi, abd de acz ve fakrıyla Rabbine iltica eder ve Hâlık’ından ister.” (Mesnevî-i Nuriye’den alınmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi

Mert Olarak Sabır İstemek

27 Kasım 2025 Perşembe 12:52

Armut Piş, Ağzıma Düş Var mı?

03 Kasım 2025 Pazartesi 08:45

Murat Dağı ve Termal Turizm

01 Ekim 2025 Çarşamba 17:34

Başarı ve İnovasyon

22 Eylül 2025 Pazartesi 09:30

Kırk Hadis

02 Eylül 2025 Salı 14:01

Hayatın Son Çeyreği…

29 Temmuz 2025 Salı 11:34

21. Yüzyılın En İyi 5 Filmi

17 Temmuz 2025 Perşembe 08:41

Hayata Dair

29 Haziran 2025 Pazar 09:46