Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Başarı ve Muhammed Ali

“ Tüm zamanların en iyi ağır sıklet boks şampiyonu” Muhammed Ali’den bahsetmek istiyorum. Muhammed Ali (1942-2016)’nin hayatını incelediğimizde; her türlü engelden korkmadığı, hak bildiği davasında korkunun elinden tutamadığı, güler yüzlü, esprili olduğu, o güç şartlarda, ırkçılığın tavan yaptığı dönemlerde İslamiyeti yaşamak için elinden geldiğince samimi bir şekilde çalıştığı, dışarıdan gelen sözlere, laflara, tehditlere kulak asmadığı görülecektir.

Muhammed Ali tüm zamanların en iyi boksörüdür. Muhammed Ali en büyük ve en başarılı sporculardan biridir. Muhammed Ali mazlumların ilham kaynağıdır. Muhammed Ali barış ve insan hakları aktivistidir. Buna delil: 1991 yılında Körfez Savaşı sırasında Irak'a gitti. Irak lideri Saddam Hüseyin’le görüştü ve rehineleri kurtarılmasını sağladı.

1996 Atlanta Olimpiyatları'nda olimpiyat ateşini yaktı. 1960 yılındaki olimpiyatlarda altın madalya kazanıyor. Ancak olimpiyat şampiyonu olmasına rağmen zenci olduğu için kendisini bir restorana almıyorlar. Bundan dolayı altın madalyasını nehre atıyor. 1996 Atlanta Olimpiyatları'nda düzenlenen bir törenle altın madalyası tekrar kendisine veriliyor.

Muhammed Ali cesur, fedakar ve açık sözlüdür. Bunu hem İslami konularda, hem Amerika Birleşik Devletlerinin ırkçı söylemlerine karşı, hem Vietnam savaşına katılmayacağını deklere ederek, hem de fakirler için nerede ise servetini harcayarak göstermiştir.

Muhammed Ali sempatiktir. İnsanları insan olduğu için sever. Hiçbir özelliği olmayan bir vatandaşla, bir çocukla çok samimi olur. Yeri gelir devlet başkanları ile görüşür. Popülerlikte onunla yarışabilecek çok az sporcu vardır.

"Bütün zamanların en iyisiyim" derdi. Muhammed Ali anlatıyor:

- "Ben sigara içmem, fakat yanımda her zaman kibrit paketini cebimde taşırım. Ne zaman bir günah işlemeye kalksam, bir kibriti yakıp elimi o ateşle ısıtırım ve kendime derim ki: Ali sen bu ateşe dayanamıyorsun, Cehennem ateşine nasıl dayanacaksın?"

"KORUMAN VAR MI?" SORUSUNA EFSANE CEVAP

Efsane boksörden geriye kalanlardan biri de bir röportajında "Koruman var mı?" diye soran spikere verdiği efsane cevaptır.

Ali, soruya "Bir korumam var. Gözleri olmasa da görebilen, kulakları olmasa da duyabilen, hafızası olmadan her şeyi hatırlayan. Bir şey yaratmak istediğinde ona sadece 'ol' der. En gizli düşüncelerini bile duyandır. Tahmin et bu kimdir. O Allah'tır. O Benim korumamdır, o senin korumandır." diye cevap vermişti. Bir nevi tebliğin sportif yüzü idi. İslam’ı tebliğ için spordan, bokstan faydalanıyordu.

Muhammed Ali, 22 yaşında 1964’de Müslüman oldu. ABD hükümeti tarafından 1966'da acil koduyla Vietnam Savaşı'na çağrıldı. Dinini değiştirip Müslüman olan Muhammed Ali, her türlü baskıyı göze alıp Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddetmişti.

"Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım." diyerek Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddeden Ali, 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı, lisansı, pasaportu ve unvanları elinden alındı. Kararı ABD Yüksek Mahkemesinde temyiz eden Ali, 3,5 yıl boyunca bokstan uzak kaldı ve dava süresince ciddi maddi sıkıntı içine girdi. 1971'de Yüksek Mahkemedeki temyiz davasını kazandı.

Muhammed Ali, 1972 ve 1988 yıllarında iki kez Hacca gitti. 74 yaşında vefat eden efsanevi boksör Muhammed Ali, muhteşem bir kariyere sahip olmasının yanı sıra olağanüstü cesur bir insandı.

“Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım” sözü ile de spor tarihinde eşsiz bir yer edinmişti. Muhammed Ali İslam dünyası tarafından da çok seviliyordu. Türkiye’ye gelip Sultanahmet Camisinde Cuma namazı kılmıştı.

“Şampiyonlar salonlardan çıkmaz. Şampiyonlar içlerinde tutku, hayal ve amaç olan insanlardan çıkar.” “Ben dünyanın kralıyım.” “Allah’tan zenginlik istedim bana İslam’ı verdi.” sözleri ona aittir. Muhammed Ali “20’nci yüzyılın en önemli 10 şahsiyeti” arasında gösteriliyordu.

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Hoca altmışlı yılların başında Londra’da Muhammed Ali ile görüştüklerinde Nevzat Hoca Muhammed Ali’ye sarılır, kucaklaşırlar. Muhammed Ali ağlamaya başlar. Hoca acaba bir kusur mu ettik diye sorduğunda da “Hayır sevinçten ağlıyorum, çünkü ilk defa bir beyaz adam bana sarılıyor!” der.

Hayatının son 32 yılını Parkinson hastalığıyla mücadele ederek geçirdi. 1981’de boksu tamamen bırakmasının ardından Parkinson hastalığı teşhisi kondu. Muhammed Ali’nin, uzun spor kariyeri boyunca başına aldığı darbeler nedeniyle bu hastalığa yakalandığı düşünülüyordu.

Dünyanın, sanatta, edebiyatta, sporda vs. alanlarda en ünlü isimlerini taşıyan plaketler New York’taki Birleşmiş Milletler Merkezi’nin giriş koridorunda ayakaltına yerleştirildiğinde, Muhammed Ali, “Bu isimler bana ait değil, ayak altında kalmasına razı olamam” dedi ve bir istisna tanınarak o plaket yerden alındı, duvara yerleştirildi.

Muhammed Ali: Güçlü olun. Kur’an okuyun. Allah’a dua edin. Bunlar size yardımcı olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi