Gaskispor ve Sinek Mamed...

Gaskispor, Cizre, Behiç Elbeyli ve Mehmet Demirbaş ( Sinek Mamet ) satış hikayesi..!
Kapatılan Gaskispor'un fabrika gibi futbolcu ve teknik direktör ürettiği yıllar, aynı zamanda takım her sezon üst sıralarda, o yılda şampiyonluğa gidiyor.
Başkan Asım Kuyucu, Başkan yardımcısı Mehmet Demirbaş ve futbol şube sorumlusu Behiç Elbeyli.Teknik Direktör Faik Demir.
Gaskispor, içeri, dışarı farketmiyor vura, vura gidiyor.
Bir Cizre deplasmanı, onlarda Gaskispor'u yenerlerse üst sıralar için umutlanacaklar, kaymakam yeni atanmış ilçeye. Takımı hafta içi ziyaret edip olağanüstü para vermiş, yenmeleri durumunda ise astronomik para vaadetmiş.
Takımın başında Cizre'de Mehmet Demirbaş ve Behiç Elbeyli var.
Önce bilmeyenler için Mehmet Demirbaş yada bilinen adı ve lakabı ile tanıtalım. Sinek mamet veya bereket mamet.
Mehmet Demirbaş Yavuzlar çocuğu, yıllarca Batur sahasında stoper olarak oynamış, sert, kemik gibi ve kazanmak için sahada babasını tanımayan bir tip.
Hayata iki göz odada 70 metrekarelik evde doğmuş. Baba daha beş yaşında boynuna tablayı asmış, iğne, ayna, tarak, kelate, cımbız başlamış satmaya. Dünyasında okul yok, futbol topu ve satış var. Daha sonra o dönemler beyaz eşyanın kralları Güzel otel yanındaki berber ahmet'in yanında tezgahtarlığa başlamış.
Kimi yakalamışsa, usta teknikler, laf ebeliği, tezgahtarlıkla satmış da, satmış. Adı öylesine çıkmış ki, dükkanın önünden sinek uçsa mal satar demişler, işin içine futboldaki stoper oynamanın hırsıyla santroforlara yapışıp bırakmayınca adamın biri artık isyan etmiş " yeter ya, sinek gibi yapıştın " deyince lakabı kendiliğinden oluşmuş. Daha sonra yanında başladıkları ustaları bu piyasadan silinirken, boynuz, kulak misali kendisi Arçelik gibi firmanın Türkiye, Bölge şampiyonu olmuş, baba Vehbi Koç ve rahmetli Mustafa Koç'un seminerlerde " Gel bakalım sinek mamet, sat hele şu ürünü " deyip ders verdirdiği bir isim haline gelmiş.
Gelelim Gaskispor ve Cizrespor maçına ;
Daha Cizre'ye indiklerinde ortam gergin, otelin önünde taraftarlar bekliyor. Gece davullar, tezahüratlar uyutmuyorlar. Ertesi gün stada giderken otobüs taş, yumurta, yumruklar
küfürler arasında stad ve soyunma odasına zorla giriyorlar.
Ter idmanında futbolcuların gözünü korkutmak için neler, neler.
Bu arada kaymakam stad da sanki Aziz Yıldırım gibi karşılanıyor.
Derken maç başlıyor.Cizrespor 15. dakikada bir gol atıyor. Kaymakam ayakta ,trübünler ayakta, derken ikinci gol geliyor gecikmeden bu kez stad adeta yıkılıyor. Herkes takım ve futbolcular kadar kaymakama tezahürat yapıyor. Bu arada her golde kaymakam bizim as başkan Sinek Mamete adeta kol gösterircesine hareket çekiyor. Bu Mehmet Demirbaş'ın içine cuk oturuyor, çünkü hırslı, hayatta hiç kaybetmemiş ve utuzmayı sevmeyen bir karakter.
Devre arası Behiç ile birlikte soyunma odasına iniyorlar, hocadan izin alarak vatan, millet, sakarya ve primleri de artırarak takımı ikinci yarı sahaya salıyorlar.
İkinci yarı bambaşka bir takım var sahada, sakat Ufuk'ta zorla oyuna giriyor, alıyor sazı eline bir çakıyor 30 metreden gol. Sinek mamet ne Cizre, ne stad, ne kaymaka, ne taraftar dinliyor gol diye kalkıyor şeref trübününde ayağa alkışlıyor, bu arada Kaymakam'a da bir selam çakıyor. Tabii herkes ne oluyor modunda, kim bu der gibi ama takımları galip, derken Ufuk bir ara topu ve ikinci gol kim tutar bizim sinek mameti ayakta ama şeref trübünü karışıyor, taraftarlar, kaymakam, korumalar yaka paça kendini bizim şoför malzemeciler zor kaçırıyorlar aşağıya. Behiç kendisini yedek kulübesine alıyor, " Abi sen ne yapıyorsun, gözünü seveyim, burası Cizre çoluğumuz, çocuğumuz, bekleyenimiz var " deyip sakinleştirmeye çalışıyor.
Derken bir gol daha ve takım galip ama ortalık yıkılıyor, taraftarlar bu kez ne kaymakamı dinliyor, ne başkasını. Kaymakamın arabası havalarda taşlar, ters dönüyor. Bizim takım sahanın ortasında çevik kuvvet korumasında allahtan orada bir gaziantepli müdür yardımcısı var, bizim takıma sahip çıkıyor ve kimseyi yaklaştırmıyor. Bu arada bir anda Behiç Elbeyli , Mehmet Demirbaş'ın konuşmasına şahit oluyor, antepten arayan bir müşteriye, sahanın ortasında, savaşın ortasında, taşların altında, silahların gölgesinde buzdolabının özelliklerini anlatıp, mal satıyor, Behiç ve teknik direktör, futbolcular başlıyor gülmeye " Başkanım sen ne yapıyorsun allah aşkına biz canımızı kurtarma derdindeyiz, sen mal satma derdinde " diye sitemde bulunurken, Sinek mamet " Ne yapalım ağam bizim işimiz bu satmak " deyince özel hareket dahil herkes yerlerde.
İşte Gaskispor, işte zafer, işte savaş, işte bir sinek mamet ve satış hikayesi....!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kenan Yücel Arşivi