Mehmet Erol Maraş

Mehmet Erol Maraş

Erol Maraş Yazıyor: 'Çok Şahitli Nikahlardan Herkes Bıktı! - Gastronomi Şehri Gaziantep’i Kendi Evlatları Vuruyor.'

Bildiğim kadarıyla 2010 yılından bu yana Gaziantep’te iş insanı, siyasetçi, bürokrat ve ekonomik gücü yüksek ailelerin nikahlarında yeni bir moda ortaya çıktı. Nikah şahitlerinin sayısı 15’ten aşağı düşmüyor. Oysa eskiden, nikahlarda en fazla dört şahit olurdu: ikisi kız, ikisi erkek tarafından. Hatta nikah defterlerinde sadece dört kişilik imza yeri bulunurdu.

Şimdiki nikahlarda ise maşallah, en az 10 olmak üzere 50’ye kadar çıkan nikah şahitleri görülüyor. Bu uygulama Gaziantep’e özgü bir hal almış durumda. Ancak Gaziantep’ten sonra birçok şehirde de bu modanın benimsendiği görülüyor.

Bir yönüyle iyi gibi görünse de, diğer yandan bu durumu oldukça itici buluyorum. Sahneye adeta manken gibi dizilen şahitlerle nikah töreni uzadıkça uzuyor, bir nikah yaklaşık yarım saat sürüyor. Yaz aylarında evliliklerin artmasıyla birlikte Gaziantep’teki nikah memurları sayıca yetersiz kalıyor. Bu yüzden bence bu “çok şahitli nikah” modasına artık son verilmeli.

Kız ve erkek tarafından toplam dört şahit olması yeterlidir. Böylece hem nikah kısa sürer hem de evlenen çiftler bu süreçten sıkılmaz. Bizzat katıldığım pek çok nikahta, düğünle birlikte yapılan bu uzun törenlerin sonunda birçok davetlinin nikahı terk ettiğine şahit oluyorum.

Geçtiğimiz hafta içerisinde, hem makam sahibi hem de ekonomik olarak güçlü bir ailenin nikahı çok konuşuldu. Kız ve erkek tarafı, nikah için dört kişilik (iki kız, iki erkek) bir şahit listesi hazırlayarak bu isimleri Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’e bildirdi. Ancak nikah sırasında bazı milletvekilleri ve şahitlik bekleyen yakın akrabalar, kendilerine bu görev verilmediği için nikahın hemen ardından düğüne kalmadan töreni terk ettiler. Bu durum, aile içerisinde üzüntüye ve tartışmalara neden oldu.

Oysa yapılan şey doğruydu. Ancak Gaziantep’teki bazı “fitne grupları” bu olay üzerinden çeşitli dedikodular çıkartarak konuyu gereksiz yere tartışmalı hale getirdi. Gerçekte ise, Gaziantep’in örf ve adetlerinde nikah şahitliği sayısı dört kişiden fazla değildi. Bu nedenle, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu ve Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz’ın ortak bir kararla, bundan böyle “çok şahitli” nikahlar kıymamaları ve insanları manken gibi sahneye çıkartarak şahit göstermeye son vermeleri gerektiğini tavsiye etmeleri gerektiğine inanıyorum.
Elbette, son karar nikah sahiplerine ait. Ancak ben yine de doğrusu budur, demeyi bir borç biliyorum. Aslında nihah aleniyet, kabul ve ikrardan oluşur. Törenlere tüm katılanlar o akide şahit değiller mi ?

KURBAN BAYRAMINDA GASTRONOMİ ŞEHRİNE DARBE...

Yıllardır söylüyorum: Gaziantep gastronomi şehriyse ve turizmde etkin bir gücü varsa, bunu da hep birlikte korumamız gerekiyor. Sağ olsun, Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Asım Güzelbey’in başlattığı “Kültür yolu ve Gastronomi Hareketini”, 11 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Fatma Şahin bütün gücüyle devam ettirdi. Gaziantep’i gastronomide dünya şampiyonu yaptı ve Avrupa’da da bunu başardığına şahidiz.

Her zaman söylüyorum: “Atom Karınca Fatma Başkan” gerçekten de Gaziantep’in başarısı için gerekeni yapıyor. Kim doğru yapıyorsa, ben doğruları yazıyorum. Ne Asım Güzelbey’in hakkını yiyoruz ne de Fatma Şahin’in. Memlekete bir taş koyanın destekçisiyiz biz.
Peki şimdi neden bunları gündeme getirdim?

Gaziantep’e yeterli sayıda yerli ve yabancı turist gelmedi. Peki, bu turistler nereye gitti? Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır gibi şehirlere. Şimdi gastronomi şehri olduğu için Gaziantep kamuoyunda pahalı şehirler arasında gösteriliyor. Tabii bizim esnafımız da bazen hatalar yapıyor. Halbuki esnafımız yanlış yaptığı zaman, aslında kendi ayağımıza sıkmış oluyoruz.

Bir de Gaziantep’in sosyal medyası mı, yerel medyası mı, yoksa bazı “fısıltı gazeteleri” mi diyelim; bazen de sadece muhalefet olma amacıyla Gaziantep’te at ve eşek eti kullanıldığına dair iddiaları sürekli gündeme getiriyorlar. Bu da Gaziantep gastronomisine büyük darbe vuruyor.

Bildiğim kadarıyla ve de yıllardır da bu işi yaptığım için birçok gazeteci kendi şehirleriyle ilgili böyle haberleri yaparak şehirlerini küçük düşürmez. Eğer ortada bir sorun varsa, ilgili kurumları uyararak gerekli tedbirlerin alınmasını sağlarlar. Ama ne yazık ki bazıları kendi şehirlerini baltalıyor, küçük düşürüyor.

Herkes aklını başına almalı ve Gaziantep’i küçük düşürücü, gerçek dışı iddiaları sürekli gündemde tutarak turizme zarar vermekten vazgeçmelidir.

Bu şekilde devam ederse, Gaziantep; turizm ve gastronomideki gücünü Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Hatay gibi illere kaptırır. Sonra hep birlikte pişman oluruzYani tek kelimeyle söylemek gerekirse: Ayıbımızı kendimiz ortaya koymamız doğru değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Erol Maraş Arşivi