
Cumhur Dulek
Cumhur Dülek Yazıyor: 'Kürşat Daloğlu Neden Doğru Bir Adım Attı?'
Gençler, sadece geleceğin değil; bugünün de oyun kurucusu olabilir.
Lig bittiğinde çoğu takım için sezonun kalan maçları formalite gibidir. Taraftar ilgisi azalır, oyuncular tatile çıkma havasına girer, teknik heyetlerse genellikle riskten kaçınır. Ama işte bazı teknik adamlar, o birkaç haftayı gelecek için değerli bir fırsata dönüştürebilir. Kürşat Daloğlu’nun yaptığı tam olarak bu.
Gaziantep FK, Antalyaspor beraberliğiyle Süper Lig’de kalmayı garantiledi. Tehlike geçti. Stres düştü. Ve işte tam bu noktada Daloğlu, elini taşın altına koydu: “Gençler sahaya.”
Bu karar kulağa sıradan gelebilir ama Türk futbolunun yıllardır süren sancılarında, gençlere forma vermek sadece sportif bir tercih değil; aynı zamanda kültürel bir devrimdir. Çünkü bizde hâlâ “tecrübe” kelimesi, “potansiyel”i ezip geçer. Genç oyuncuların sahaya adım atması değil, ısınmaya gitmesi bile başlı başına bir meseleye dönüşebilir.
O yüzden Muhammed’in, İzzet Ali’nin bu şansı alacak olması, sadece birkaç gencin forma giymesi değil; bir zihniyetin, bir geleceğin önünü açmasıdır. Gaziantep FK belki sezonu ortalarda bitirecek, belki bir başarı hikâyesi yazmayacak ama bu hamleyle futbol adına daha değerli bir mesaj verebilir: “Biz altyapıya inanıyoruz.”
Tabii işin kolay kısmı, gençleri sahaya sürmek. Zor olan, onları o sahada tutmak. Bu çocuklara yalnızca forma değil; sabır, destek, analiz, gelişim planı da vermek gerekiyor. Bir maçta top kaptırdı diye kenara atılacaklarsa, hiç oynamasınlar daha iyi. Ama Gaziantep FK, bu süreci akılcı bir sistemle yürütürse, belki de önümüzdeki sezonun sürprizlerinden biri olur.
Kürşat Daloğlu’nu bu vizyoner adımı için kutlamak gerek. Gençleri oynatmak cesaret ister. Onlara güvenmek vizyon ister. Bu adımın karşılığı sadece sahada değil, tribünde, altyapı antrenman sahasında, hatta belki sokakta top oynayan bir çocuğun gözünde görülecek.
Ve belki yıllar sonra, bu yazıya döner bakarız… “O gençler ilk kez 2025’in o son haftalarında forma giymişti” deriz. Çünkü büyük hikâyeler, böyle küçük ve cesur adımlarla başlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.