Deniz Kalendirgil

Deniz Kalendirgil

ANADOLU’DAN BEKLENMEDİK DUYARSIZLIK: COVID – 19

Anadolu insanını çok severim… Yanlış anlaşılmasın, ben de bir Anadolu insanıyım diye değil bu sevgim… Onlar bir başkadır; sevecen, cana yakın, yardım sever, anlayışlı, misafirperver, paylaşımcı… Eşi benzeri bulunmayan, bizlerin ve hatta dünyanın dört bir yanından gelen yabancı misafirlerimizin görüşü bu yönde… Ancak, burada birazcık durmakta fayda var.

Biliyorsunuz Aralık 2019’dan bu yana adına yeni nesil koronavirüs dediğimiz Covid – 19 pandemisi, hayatımızı alt üst etmiş durumda. Sadece bizim değil elbet. Adına boşuna salgın denmiyor… Amerika’sı, Almanya’sı, İspanya’sı, İran’ı, Brezilya’sı, Fransa’sı… Aklınıza hangi ülke ya da bölge gelirse işte… Her dil, din ve ırk maalesef bu illet yüzünden zorlu bir süreçten geçiyor…

Her ülke kendi bilim adamlarıyla mucize aşıyı bulmak için birbiriyle yarışsa da, maalesef henüz kimse bir çaresini bulabilmiş değil. Dünyadaki diğer salgın hastalıklarda kullanılan ilaçlar deneniyor, ama ne çare… Sonuç henüz sonuçsuz.

Bu virüs öyle benzerleri gibi de değil; sıradan insanlarla birlikte ünlüler, zenginler ve hatta devlet başkanlarının bile başına bela olabiliyor. Örneklerini her geçen gün duymaya ve görmeye devam ediyoruz.

Tanrı korusun hepimizi! Şu an için bunu dilemekten başka çaremiz yok. Tabi bir de muhteşem üçlü… Maske, Mesafe ve Hijyen… Bun kurala uymamız kesinlikle ve kesinlikle zorunlu… Aşı bulunana kadar tek çaremiz bu çünkü.

Hafta sonu Mersin ve Adana’daydım. Bir iş seyahatim için gittiğim Anadolu’nun en güzel kentlerinden ikisinde, tam da salgını konuştuğumuz bu günlerde ilginç bir diyaloğa şahit oldum. Yemek yerken yan masadaki müşteri ve garson arasında geçen diyalog aynen şöyle idi:

“Kardeşim bak şimdi! Biz gerçekten de hijyene dikkat eden bir toplumuz. Neden dersen? Misal restoranımıza geldiniz ya. Biz hemen ne yapıyoruz? Tabi ki; size kolonya tutuyoruz. Yemeğinizi yediniz ya, çıkarken de yine size kolonya tutuyoruz. Haliyle ne oluyor? Elbette hijyene özen gösteren bir toplum oluyoruz.”

BU cümleleri mantık olarak değerlendirdiğinizde, doğruluk payı olabilir, ama öyle restoran giriş ve çıkışlarında kolonya tutmakla bu virüsten kurtulacağımızı sanıyorsak, vay halimize. Kendimizi kandırmaktan ileriye gidemeyiz.

Hadi diyelim ki hijyeni bu şekilde deneyimledik, peki ya maske ve mesafe konusunda ne durumdayız. Bana sorarsanız asıl mesele bu iki noktada. Adana ve Mersin illerimizde maalesef bu kurala uyan ya da bu kuralı takan yok! Maalesef gerçek bu. Sanki hayatımızda bir yıla yakındır korona belası yokmuş gibi, her gün ortalama 60 kişi hayıtını kaybetmemiş gibi, her gün binlerce kişi bu hastalığa bir şekilde yakalanmamış gibi; çok rahat yaşıyoruz, çok…

Her konuda tüm dünyanın örnek gösterdiği Anadolu toplumu, maalesef bu konuda duyarsız kaldı. Şunu unutmamakta fayda var. Önlemleri bir ya da birkaç kişinin alması yeterli değil. Her an her yerde bir bulaş ortamı olduğu biliniyor. Kimin taşıyıcı olduğunun bilinmediği bir ortamda maskesiz dolaşmak ya da maskeyi süs gibi kullanmak ne kadar doğru. Bunu siz değerli okurlarımın yorumuna bırakıyorum.

Sağlıklı bir hata dileklerimle

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Deniz Kalendirgil Arşivi