Geldik dönüyoruz... Her nesil bir diğer nesile yerini bırakıyor. Diller,haller değişiyor. Amacımız Evlatlarımızın yeni nesillerin yaşamlarını ve kurtuluş yollarını sağlam adımlarla mübarek zatların hayatlarından örnekler vererek, Peygamber efendimizin hadisleri ve kur'an-ı kerimdeki ayetlerle başka başka istikametteki hayatlarının odak noktasına islamiyetin yerleştirilmesi çabasıdır.Bilhassa adâleti tesis eden devlet memurları ve diğer tüm meşru meslek dallarında Allahın emrettiği şekilde islama uygun yaşamaları ve çalışmaları gelecek için önemli ölçüde yol gösterici olur.Hulefa- i raşidinden Hazret-i Ömer, devlet başkanı iken, hanımı ile bir köye gider. Köylü kadınlar hanımına çeşitli hediye verir.Eve geldikleri zaman, Hazret-i Ömer, hanımına, Bunları nereden aldın? diye sorar. Hanımı da, Köylü kadınlar hediye etti der.Hazret-i Ömer, Ben halife olmasaydım sana bu hediyeleri vermezlerdi,ben halife değilken sana hiç hediye veriyorlarmıydı diyerek,verilen hediyeleri beyt-ül-mala verir. Rüşvet, haksız kazançtır ve bütün dinlerde günahtır.Rüşvetin yaygınlaşmaması için yeri geldiğinde bir devlet memuru ikram edilen bir bardak çayı dahi içmezse, helal haram demeden nefsinin arzu ve isteklerinin peşinden gitmez hak ve hukuka riayet ederse az bir dünya hayatının sonunda, ebedi hayatını mahfetmemiş ve sonraki nesillere helal lokma bırakmış olur.Biz Allahın izniyle ümmet için sesi gür çıkan bir ecdadın evlatlarıyız, tuğrasındaki terazi arması da adâleti simgelemektedir Bu sayede osmanlı devleti altı yüzyıl hüküm sürmüştür.