15 gün önce benim 45 yıllık yol arkadaşım Raci, önemli bir ameliyat geçirdi. Bu sürede İstanbul’da kaldı. Ben de geçtiğimiz hafta “Raci’yi Allah Bize Bağışladı” başlıklı yazımı köşemde paylaşmıştım. Gerçekten bu süre içinde herkes Raci’yi telefonu kapalı olduğu için bana sordu.

Raci’yi Allah nazarlardan korusun. Esasen bu kadar sevildiğini biliyordum ama çok çok yoğun bir telefon trafiği yaşadım. Tanımadığım, numarası bende kayıtlı olmayan, Türkiye’nin her yerinden yüzlerce insan arayıp sordu, hala da soruyor.

Geçtiğimiz günlerde, Sinan Burhan’ın başkan olduğu Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlediği ödül törenine de katılmıştım. Oradaki tüm meslektaşlarım ve Cumhurbaşkanlığı’ndaki Raci’nin ve benim tanıdığım bürokratlar da geçmiş olsun dileklerinde bulundulat.

İnşallah bundan sonra Raci’nin daha sağlıklı olacağına inanıyorum. Artık Raci aramızda ve işinin başında. Arayan soran herkese yürekten teşekkür ediyorum.

PKK GAZİANTEP’E NEDEN KARIŞMADI?

Bildiğim kadarıyla Abdullah Öcalan, Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyü doğumlu. Şanlıurfa’dan Gaziantep’e sürekli gelip giden biri Ve 68 kuşağındandır.

Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okurken de Gaziantep’e gelip gittiğini çok iyi biliyorum. Ben de o dönemde gazetecilik yapıyordum. Tahmin ettiğim kadarıyla Öcalan, Gaziantep’i her zaman sanayi şehri olarak görmüştür. Her nedense PKK’nın burada güçlü bir örgütlenmesi ciddi bir şekilde olmamıştır. İş, aş, ekmek olduğu için Gaziantep, sürekli işçi sınıfının çalıştığı bir şehirdir.

Bu nedenle PKK, Gaziantep’te ne kırsalda ne de şehirde büyük eylemler yapamamıştır. Bir ara bildiğim kadarıyla PKK’nın yol güzergahı, Suriye’den Hatay’ın Samandağ’ına, oradan da Gaziantep’in İslahiye ilçesi ve Pazarcık üzerinden Doğu ve Güneydoğu’ya geçiş yolu şeklindeydi. İslahiye’nin dağlık bölgesini kullanmışlardır. Hatta Reşat Altay'ın terör müdürü olduğu yıllarda kırsalda bir çatışma olduğunu da hatırlıyorum. Gaziantep’in merkezinden hiçbir zaman yol ve terör eylemlerine izin verilmemiştir. Çünkü Gaziantep, gerçekten de sanayi şehri olmasından dolayı PKK tarafından her zaman kapsam dışı bırakılmıştır. Bu nedenle Gaziantep, PKK ile hiçbir zaman anılmak istememiştir. Şimdi barış oldu, artık Gaziantep sanayisinin daha da güçlü bir yapıya kavuşacağına inanıyorum.

KÜRŞAT DALOĞLU İNŞALLAH BİZİ MAHÇUP ETMEYECEKTİR.

450 gün görev yapan Selçuk İnan, Gaziantep FK Teknik Direktörlüğünden ayrılmasından hemen sonra, benim de Büyükşehir Belediyespor Başkanlığı dönemimde ve şampiyon olduğum sürede Kürşat Hoca bizimle aynı ekipteydi. İyi bir teknik adamdır, çalışkandır, üretkendir. Üstelik Gaziantepli olduğu için canla başla verilen görevi en iyi şekilde yapan bir yapıya sahiptir. Teknik kapasitesi yüksektir. Boş yere milyon dolarlar vererek Gaziantep FK’nın başına yabancı bir teknik adam getirmeye gerek olmadığına inanıyorum.

Aynı zamanda Kürşat Hoca, şu anki Gaziantep FK’nın altyapısında 4 aydan beri görev yapıyor. U14 takımı Türkiye şampiyonu oldu. U9’dan U17’ye kadar olan takımlarda, en alt sıralardan bir anda en üst sıralara çıkmıştır. Yani altyapıda Kürşat Daloğlu’nun büyük bir başarısı vardır.

İnşallah Gaziantep FK’nın son 3 maçında, altyapıdan yakından tanıdığı futbolculara takımda yer vereceğini tahmin ediyorum. Bu 3 maç kendisi için önemli bir fırsattır. Eğer bu fırsatı iyi değerlendirirse, 2025-2026 sezonunda Daloğlu ile devam edileceğini tahmin ediyorum.

Buradan Sayın Memik Yılmaz ve yönetimine de Daloğlu’na böyle bir imkan tanıdıkları için teşekkür ediyorum. İnşallah Daloğlu bizleri mahcup etmez.

Geçmişte ben bu kulübün başkanlığını yaparken unutulmasın yerli bir teknik direktör Sevgili Ali Güneş ile 93 gol ile Avrupa Gol rekorunu kırarak şampiyon olmuş ve arkamızdan bir yıl sonra yine bir yerli teknik direktör olan Sevgili Faik Demir ile de Gaskispor'u şampiyon yapmıştık