Hayat, bir satranç tahtası gibidir. Her an yeni bir hamle beklenir, her köşe başında farklı bir tehdit belirir. Ancak en sinsi, en tehlikeli düşman, çoğu zaman farkında bile olmadığımız, sessizce köşesinde bekleyen olandır.Uyuyan düşman.

Bu düşman, ille de kanlı canlı, kılıç kuşanmış bir figür olmak zorunda değildir. Bazen içimizdeki bir korkudur, bastırılmış bir öfkedir, ertelenmiş bir hayaldir. Bazen de etrafımızdaki görmezden geldiğimiz bir sorundur, küçümsediğimiz bir rakiptir, hafife aldığımız bir tehlikedir.

Uyuyan düşman, sessizliğiyle aldatır. Varlığını unutturur, tehlikesini göz ardı etmemize neden olur. Biz zafer sarhoşluğuyla etrafımıza bakınırken, o karanlıkta güçlenir, fırsat kollar. En beklenmedik anda, en savunmasız olduğumuz anda, tüm gücüyle saldırır.

Tarih, uyuyan düşmanların acımasız zaferleriyle doludur. Bir zamanlar küçümsenen imparatorluklar, sessizce büyüyüp devasa ordularla ansızın ortaya çıkmışlardır. Göz ardı edilen fikir akımları, zamanla kitleleri peşinden sürükleyerek köklü değişimlere yol açmıştır. İçimizde bastırdığımız yetenekler, keşfedilmeyi bekleyen potansiyeller, ihmal edildiğinde zamanla körelir ve pişmanlık dolu bir hayata dönüşebilir.

Öncelikle farkındalıkla. Etrafımızdaki sessiz sinyallere kulak vermeli, içimizdeki bastırılmış duygularla yüzleşmeliyiz. Küçümsediğimiz her detayı dikkatle incelemeli, potansiyel tehditleri zamanında bertaraf etmeliyiz.

Unutmamalıyız ki, en büyük savaşlar çoğu zaman içimizde verilir. Bastırılmış korkularımızla, ertelenmiş hayallerimizle, görmezden geldiğimiz gerçeklerle mücadele etmek zorundayız. Ancak bu içsel uyanış, dış dünyadaki uyuyan düşmanlara karşı da en güçlü silahımız olacaktır.
Çünkü ancak uyanık bir zihin, sessiz tehlikenin fısıltılarını duyabilir. Ancak tetikte bir ruh, karanlıkta bekleyen tehdidi sezebilir. Ve ancak cesur bir kalp, uyuyan düşmanın üzerine kararlılıkla yürüyebilir.
Hayatın satranç tahtasında bir sonraki hamlemizi yaparken, gözümüz daima açık olmalı. Çünkü en tehlikeli düşman, yanı başımızda sessizce uyuyandır. Ve onu alt etmenin tek yolu, uyanık kalmaktır.
Siz siz olun en yakınınızda bulunan dost gibi gözüken uyuyan düşmanlara dikkat edin, zira bu tiplerden oldukça fazla miktarda çevremizde bulunuyor.

Esen Kalın,