Gayri müslim yaşlı bir kadın yolda yürürken Peygamber Efendimize rastlar yükü çok ağırdır.Efendimizi de tanımamaktadır, Peygamber Efendimiz yardım etmek ister, kadın da kabul eder. Yanlız evi bi hayli uzaktır.Efendimiz yükü sırtına alır ve o sıcakta yaşlı kadını evine kadar götürür.Kadın çok memnun olur. Sen bana yardım ettin bende sana bir Iyilik yapayım sana nasihatte bulunayım der!. Muhammed diye biri çıkmış dedelerimizin dinini inkar ediyormuş deyince Efendimiz hiç bişey demeyip arkasını dönüp oradan ayrılırken , kadın tekrar seslenir oğlum sen kimsin, kimlerdensin diye sorar. O bahsettiğiniz Muhammed(sav) benim...!buyurur .
Bizim dinimizde yolda kalana,darda olana,mazluma yardım edilir, teyze çok şaşırır tabi, Efendimizin o pak temiz halinden çok etkilenir, sizin dininiz ne kadar inceymiş bende müslüman olayım ama nasıl olacağımı bilmiyorum bana da öğret der ve Efendimizin yardımıyla yaşlı kadın müslüman olur..
Efendimiz Kur'an-ı Kerim de Ibrahim aleyhisselam ve Isa aleyhisselamın ümmetleri için ettikleri duaları okuyunca gözyaşları içinde ellerini açarak "Allahım ümmetimi koru, ümmetime acı" diye dua eder.Cenabı Hakk Cebrail aleyhisselama buyurur," Cebrail , Muhammede git ve O'na, Cenabı Allah ümmetin hakkında seni razı edecek, seni asla üzmeyecek, Sen razı olacaksın, bu dediğimi git söyle (müslim,iman 346) buyurur.
Her birimiz birer terazi birilerinin sevabını günahını tartiyoruz hemde ummetlik defterine yazılıp yazilmadıgimizdan bile emin değilken biz ise kendimizce ahkam kesiyoruz fakat hayatımızın hiç bir noktasında karşımıza çıkan olayların Kur'an'a ve sünnete uyup uymadığı hakkında bir an bile durup düşünmüyoruz.
Kul hakkının önemi peki, Peygamber Efendimizin hakkını nasıl ödeyeceğiz hic düşündük mü, Bazen hoşumuza gitmesede uyulması gereken emirler vardir bizim bilmeyip doğrusunu yalnız Allah'ın bildiği
Allah yar ve yardımcımız olsun.

HAYIRLI CUMALAR dilerim