Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Prof. Dr. Sıtkı Göksu

Mirac’ın Bize Mesajı

17 Şubat 2023 tarihinin gecesi Mirac Gecesi, Mirac kandilidir. Bu vesile ile Mirac gecenizi bütün ruh u canımla tebrik ederim. Mirac gecesinde ettiğiniz duaların kabul olmasını İlahi rahmetten niyaz ederim. Allah bizleri Mirac sahibi olan Peygamberimizin sünnetine uymayı nasip eylesin. Amin. Bu gece ikinci bir Kadir Gecesi gibi sevaplıdır. Yani bu gece mümkün oldukça çalışmakla kazanç birden bine çıkar. Bu geceyi sabaha kadar değerlendirmek mümkündür ve çok büyük karlar elde edilecektir. Tün mübarek gecelerde olduğu gibi Kur’an okuyarak veya dinleyerek, Cevşen okuyarak, Kur’an hakikatlerin okuyarak, kaza namazlarımızı kılarak, çocuklarımızı sevindirerek, Mirac gecemizi ihya edebiliriz.

Mirac Peygamberimizin (A.S.M) Mescid-i Haramdan yani Kabe’den Mescid-i Aksa’ya yani Kudüs’e ve oradan da diğer sema tabakalarına gitmesi ve gezmesi hadisesidir. Peygamberimiz bütün dinlerin varisi olarak Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlere namaz kıldırmıştır. Hz. Muhammed (ASM) semadaki tabakaları gezmiş, görmüş, cenneti, cehennemi ve Zat-ı Zülcelali görmüş ve bize de müjdesini getirmiştir. Miracın meyvelerinden en önemli birisi namazdır. Bakara suresini son iki ayeti yani 285. Ve 286. Ayetleri yani hocalarımızın yatsıdan sonra okudukları “Amenerresulü”yü peygamberimiz Hz. Muhammed (ASM) Mirac’da bizzat Allah’tan almıştır. Mirac vasıtası ile peygamberimiz Hz. Muhammed (ASM) cenneti ve cehennemi görmüştür. Bu çok önemlidir. Öteki tarafa giden var mı? diye ulu-orta konuşanlara karşı en susturucu, güzel cevap; konusunda hem ihtisas ehli ve ispat ehli olan peygamberimiz (ASM)’dır. O gördüm diyorsa, görmüştür. Mirac konusu imanın esaslarının kabulümden sonra gelir. Dört dörtlük herkese anlatılması zordur. “Akla kapı açıp, ihtiyarı, iradeyi elden almamak dinin özelliğidir.” Peygamberimizin arzlılara, dünyada yaşayanlara karşı en büyük mucizesi şakk-ı kamer-ayın ikiye ayrılmasıdır. Semadakilere yani ruhanilere, meleklere karşı da en büyük mucizesi Mirac’tır. Cebrail (AS) bile bir aşamadan sonra “Ben daha gidemem, yoksa yanarım.” demiştir. Peygamberimiz kab-ı kavseyn yani imkan ile vücud arasındaki makam olarak adlandırılan yere kadar gitmiş, o makamdan Rüyetullahı seyretmiştir. Peygamberimiz Rüyetullaha bütün iman ehlinin de şerefleneceğinin müjdesini getirmiştir. Dünyada insanın bir rüyada saniyeler içinde ne kadar şeyler gördüğü belki bir senelik işleri yaptığı bilinir. İnsanın ruh süratinde veya hayal süratinde hareket edince ne kadar hızlı hareket edebildiği bilinir. Yani hayal süratinde bir anda Neptün gezegenine gidebilir. Peygamberimiz miraca hem ruhu hem bedeni ile çıkmıştır. Bu dünyada ve cennette beden ruha arkadaş olarak verilmiştir. Niçin Mirac’da arkadaş olmasın?

Koca küreleri, gezegenleri, güneşleri, yıldızları sapan taşı gibi çeviren bir kudrete malik olan Allah’a en sevdiği, kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığı bir kulunu, Peygamberimiz Hz. Muhammed (ASM)’ı çok ulvi bir maksat için, sema tabakalarında gezdirmesi ve huzuruna alması anormal olabilir mi? (Mirac konusu ile ilgili 31. Söz'den faydalanılmıştır.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Sıtkı Göksu Arşivi