Gaziantep’te Kurutmalık Mevsimi Başladı: Sokaklar Geleneksel Renklerle Şenleniyor

Balkonlardan sokak aralarına kadar uzanan kurutmalık sebzeler, şehri adeta bir açık hava sergisine dönüştürdü. Özellikle Temmuz ayında başlayan kurutmalık sezonu, Ekim ortasına kadar devam ederek kentin dört bir yanını renklerle buluşturuyor.

Tescilli Tatlar Güneşle Buluşuyor

Gaziantep'in coğrafi işaretli ürünleri arasında yer alan kurutmalık sebzeler, sadece mutfak kültürünün bir parçası değil, aynı zamanda şehir ekonomisinin de önemli bir ayağını oluşturuyor. Patlıcan, kırmızı ve yeşil biber, kabak ve acur gibi sebzeler olgunlaştıktan sonra özenle temizlenip ipe dizilerek güneşte kurutuluyor.

Günlerce güneşin altında bekletilen bu sebzeler, aromasını ve lezzetini artırarak kış sofralarının vazgeçilmezi haline geliyor.

Kadın Emeğiyle Yükselen Bir Sektör

Kurutmalık üretimi, Gaziantep'te özellikle ev kadınları için ciddi bir geçim kaynağı olarak öne çıkıyor. Oğuzeli başta olmak üzere kırsal mahallelerde yaşayan birçok kadın, hem geleneksel bilgiye hem de büyük bir emeğe dayanarak bu üretimi sürdürüyor. Evlerinin önünde veya balkonlarında kurutmalık hazırlayan kadınlar, aile bütçelerine katkı sağlarken aynı zamanda yöresel kültürün korunmasına da destek oluyor.

İhracatta Öne Çıkan Bir Ürün

Kurutulmuş sebzeler yalnızca yerel pazarlarda değil, uluslararası alanda da büyük ilgi görüyor. Almanya, Fransa ve Hollanda başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihraç edilen kurutmalıklar, hem döviz girdisi sağlıyor hem de Türkiye'nin gastronomi kültürünü dünyaya tanıtıyor.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre Türkiye'nin kurutulmuş sebze ihracatı 2024 yılında 60 milyon doları aştı. Gaziantep, bu ihracatın yaklaşık %30’unu tek başına karşılayarak sektördeki liderliğini sürdürüyor.

20 Bin Kadın Üretimde Rol Alıyor

Şehir genelinde yaklaşık 20 bin kadın doğrudan ya da dolaylı olarak kurutmalık üretiminde yer alıyor. Sadece Oğuzeli ilçesinde yılda ortalama 500 ton kurutmalık ürün elde ediliyor. Bu rakamlar, kurutmalık sektörünün Gaziantep için ne denli stratejik bir öneme sahip olduğunu gözler önüne seriyor.