Gaziantep’te Ekonomik Deprem: Konkordato İlanları Şehri Sarsıyor

23 Temmuz 2025 itibarıyla, kentte faaliyet gösteren köklü ve büyük firmaların mali darboğaza girmesi, sadece işletmeleri değil; tedarik zincirini, çalışanları ve tüm piyasa dinamiklerini olumsuz etkiliyor.

Gaziantep ekonomisinde yaşanan bu gelişmeler, uzun yıllardır üretim gücüyle öne çıkan kentte ciddi endişelere yol açtı. Birçok sanayi kuruluşunun üst üste konkordato başvurusu yapması, bölgedeki ekonomik güvenin zayıfladığına işaret ediyor. Piyasalarda belirsizlik ve tedirginlik giderek artarken, iş dünyasında da kaygılar büyüyor.

Artan maliyetler, döviz kuru dalgalanmaları, yükselen enerji ve hammadde fiyatları, işçilik giderlerindeki artış ve tahsilat sıkıntıları işletmelerin kâr marjlarını daraltıyor. Finansman kaynaklarına erişimde yaşanan güçlükler, Gaziantepli firmaların sürdürülebilirliğini tehdit eder hale geldi. Özellikle döviz bazlı borçların artması ve nakit akışının yetersizliği, mali dengenin bozulmasında etkili oldu.

Buna ek olarak, küresel krizler Gaziantep ekonomisini baskı altına almaya devam ediyor. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası başlayan enerji krizi, Kızıldeniz’deki Husi saldırıları ve Orta Doğu’daki süregelen çatışmalar, kentteki ihracat odaklı firmaların lojistik süreçlerinde aksamalara neden oluyor. Kara ve deniz taşımacılığında yaşanan gecikmeler, navlun ücretlerinin yükselmesi ve limanlardaki yoğunluk, teslimat sürelerini uzatırken maliyetleri artırıyor.

Gaziantep ihracatçıları da yaşanan bu zorluklardan nasibini alıyor. Uluslararası ticarette karşılaşılan engeller, müşteri memnuniyetini olumsuz etkilerken, bazı firmaların iflas riskiyle karşı karşıya kalmasına yol açıyor. İhracattaki yavaşlama, kent ekonomisinin büyüme hedeflerine de sekte vuruyor.

Ekonomi uzmanları, Gaziantep’te yaşanan ekonomik sıkıntıların geçici olmadığını, yapısal sorunların varlığını gösterdiğini vurguluyor. Sanayi odaklı şehirler için özel destek paketlerinin oluşturulması, finansman kaynaklarına erişimin kolaylaştırılması ve dış ticaretin uzun vadeli planlarla güvence altına alınmasının elzem olduğu belirtiliyor. Aksi takdirde, Gaziantep ekonomisinde derinleşen krizlerin önüne geçmek mümkün olmayacak.

Kentteki iş dünyası, kamu ve özel sektör iş birliği ile acil önlemler alınmasını bekliyor. Gaziantep’te yaşanan bu ekonomik sarsıntı, Türkiye’nin üretim ve ihracat dinamikleri açısından da kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.