Futbol topu ve dünyası onun herşeyi uğruna okulu astı, işlerini aksattı. Bazen sahada, bazen kalede oynadı, yeri geldi kulübede, trübünde, soyunma odasında lasonil kokladı. Bazen malzemeci gelmedi, malzemeci oldu, antrenör oldu, taraftar oldu, idareci oldu.
Kısaca futbol dünyasında başın düşerse dara Orhan’ı ara.
O herkesi, herkeste onu sevdi. Çünkü bu kirli, karmaşık, kaypak, entrika aleminde adı akçeli işlerle anılmadı. Hep güleryüz, hep efendim ve büyük, küçük herkesle müthiş diyalog  sonrasında futbol dünyasına profosyonel olarak adım attı. Önce menejerlik, sonrasında ise Gaskispor ile profosyonel kulüp menejerliği öyle bol sıfırlı rakamlara değil bol nohut dürümlü günlere. Ama yılmadı, parayı yüksünmedi, dert etmedi ve Allahta onun hep yanında oldu.
Gaskispor ile şampiyonluk yaşadı, arkasından Büyükşehir Belediyespor’da kücük bütçeler ile başkanı, yönetimi ile büyük işler yaptılar. Hatta benimde canlı izlediğim unutulmaz Ankara 19 Mayıs Orduspor finalinde siyasi entrikalara yenik düşerek tek golle süper ligin kıyısından döndük.
Sonrası mı ?
Geçtiğimiz yıl Diyarbekirspor’u 3. Ligten 2. Lige çıkaran ekibin sportif direktörüydü.
Bu yılda Türkiye liglerinin en erken şampiyon olan takımı Pendikspor’u 2. ligten 1. lige çıkaran ekibin sportif direktörü.
Şunu duyar gibi oluyorum, neden Orhan Sağlamcan buralarda değil, bu bilgi , tecrübe birikimini bu Gaziantep FK için aktarmıyor, değerlendirilmiyor.
Bu kulübün yıllardır bırakın sportif direktörlüğü, menejerliği, kulüp içerisinde görev verdirilmeyi kapının önünden geçirtilmiyor.
Çünkü Orhan ve benzerleri görev alırsa Mesudi, Borwen, Olkovski, Mendy, Caulker, Sagal, Recep, Furkan ve diğerleri teknik direktör ve menejerlerin işbirliği ile parayı tırla alıp transfer ettirilirler mi ?
Onun için bizim Gaziantepli teknik adamlara ve eski yöneticilere kimine deli, kimine şarapçı, kimine iş bilmez, kimine şişko, kimine komisyoncu, kimine Karşıyakalı, Şehreküstülü, Mekikli deyip mayınlı bölgeleri temizletiyorlar.
Böylece her yıl ıskartalar, milyonlarca liralık bütçeler ismi sürekli değişen teknik adam ve kan emici menejerlere gidiyor.
Onlarda bizi yedik, zannediyor.
Üzüldüğüm nokta ne biliyormusunuz.
Harika bir onursal başkanımız var, hepsi birbirinden temiz, dürüst kulübün parasını beytül mal sayan yöneticilerimiz var.
Ama kurda kuzuyu, kediye ciğeri nasıl teslim edersiniz ?
Allah aşkına hepiniz iş adamısınız bu Caulker, Mesudi, Borwen ve benzerlerini ithal makine olarak görün onları bir sene sonra ıskartaya çıkaran fabrika müdürünüzü, yöneticinizi ne yaparsınız ?
Sahi bu arada kırmızı çizgimiz Erdal Güneş nerede ?
Bu kadar bilgi, tecrübe, deneyime rağmen Kulübede yok, takım planlamasında yok, taktikte yok, teknikte yok, transferde yok.
Neyin kırmızı, neyin çizgisi anlamadım.
O ve benzerlerini başkana, Yönetime rağmen getirmezler.
Çünkü sisteme ot tıkanır o zaman 
Sorun lütfen ?