Ölüler ve Deliler Değişmez....!

Trabzonspor - Serkan Asan, Hüseyin Türkmen, Ahmet Can, Uğurcan, Abdülkadir Ömür'ü saymıyorum daha.

Fenerbahçe - Çağatay, Burak, Arda Güler.
Beşiktaş - Ersin, Serdar Saatçi, Can Bozdoğan, Emirhan.
Galatasaray - Kerem Aktürk, Barış.

Sivasspor - Özkan, Kerem.
Konyaspor - Oğulcan, Uğurcan, Emre.
Kısaca bu takımları ve isimleri çoğaltabiliriz.
Peki ye bizde ki durum ?

Günay olmadığı zamanlarda zoraki şans ve forma verdiğimiz Mustafa Burak Bozan ve son dakikaların, saniyelerin ismi Mirza Cihan.
Yahu yukarıdaki takımların hepsi ya şampiyonluğa, ya şampiyonlar ligine, ya Türkiye Kupasına yada Avrupa ligine aday takımlar.

Bunlar korkmadan, cesurca formayı veriyorlar ve onun içindir ki Ahmet Can aslanlar gibi 18 yaşında Fenerbahçe maçında kalesine duvar örüyor, Arda Güler Messi gibi resital yapıyor, Can ve Emirhan maestro gibi çalışıyor Kerem Sivas'ta golleri çakıyor.
Biz ise beş yıldır alt yapıya tesis yapıyoruz, en lüks malzeme, otel, prim üstüne prim verirken karşılığı Mustafa ve Mirza.
Bu iki çocuğun nasıl kaldığını Burak Bozan'ın nasıl bölgesele kiralık giderken direkten döndüğünü, Cihanın tenis topu gibi İstanbul, Antep arasında dolaştığını başkan ve yöneticiler bilemez, göremez çünkü onlara pollyannacılık anlatanlar bana hikaye anlatamazlar.
Çünkü onlar ihracaat, ithalat, repo, depo, pariteden anlarlar ben futboldan.
O kadar da olsun, mütevazi olmaya gerek yok. 20 yıl oynadım, 30 yıldırda sadece kağıtlara değil, kalplere yazıyorum.
Kısaca hayatta iki şey değişmez ;
Ölüler ve deliler. Bizde o zaman deli, ölü ve aptal olmadığımızı göstermenin zamanı hemde tam şimdi.
Organize sanayisi, inşaatcılar, belediyeler, valilik bu paraları 15 tane her ırktan futbolcu ve menejeri zengin etmek için kazanmıyor.
Evet şimdi ya alt yapıyı kapatın, yada zihniyeti değiştirin.