BARON’UN MİRASI

Magna Carta; toprak sahibi asil baronlarla Yurtsuz John arasında imzalanan ve günümüz anayasa tarihi için çok önemli bir dönüm noktası arz eden bir belge.

Ağabeyi Aslan Yürekli Richard’ın Fransa ve Levant’ta geçirdiği uzun senelerin nihayetinde hazinesi boşalan merkezi otoritenin aleyhine görece daha iyi durumda olan İngiltere’de toprak sahibi baronlar güçlenir.

Tüm Avrupa içinde Fransa tahtı ile beraber en merkezi yönetimlerden birisine sahip olan ve daha sonra Sanayi Devrimine yol açacak olan dokuma ticaretinin mühim ülkesi İngiltere’de baronlar ağabeyinin yerine bin bir zorluklarla tahta geçen John, kendisinin meşruiyetini kabul etmeyen Modern Fransa sınırları içerisinde yer alan Normandiya ve Anjou bölgelerinin İngiltere Krallığından kopmasına sebep olur ki bu trajedi günümüzden baktığımızda küçük ve anlamsız gözükse de bahsettiğimiz bölgeler krallık için hayati önem teşkil etmektedir.

Mamafih John atalarının sahip olduğu Fransa’daki pek çok bölgeyi kaybettikten sonra hükümdarlığının son dönemlerinde de Fransız Prensleri tarafından da bir işgal girişimine maruz kalacak olup tarihe Yurtsuz unvanıyla geçecektir.

Tahtın bu zor durumundan faydalanmak isteyen baron taifesi Kral’ın Kilise ile de ters düşmesi neticesinde toparladıkları ordu ile Londra’ya doğru yürüyüşe geçerler. Durumun ümitsiz olduğunu fark eden John bazı haklarından feragat ederek Avrupa çapındaki en büyük feodal başarılardan birisini istemeyerek imzalamak zorunda kalır.

Baronlara direnme hakkı veren, Kral’ın vergi, yasama ve yargı hakkını sınırlandıran bu belge zaten hükümdarlığı sallantıda olan John’u karşı hazırlık yapmaya iterek bir süre sonra belgeyi reddetmeye sürükler.

Binaenaleyh Kilise ile de sorunlarını halleden John baronları bastırmayı bilir ama artık kurdun dişine kan değmiştir. Baronlar mevzubahis belgeyi daha sonra gelen krallara da küçük değişikliklerle de olsa kabul ettirmeyi becerirler. Söz konusu belge pek çok kez yürürlükten kalkacak ardından yine kıyametler kopacak ve baronlar yine muzaffer çıkacaktır.

Her ne kadar anayasal ve insani bir belge gibi de dursa Magna Carta sadece o dönemin haddinden fazla güçlü toprak sahipleri hakkında hukuki düzenlemeler yapmış olup aynı durum neredeyse 600 yıl sonra bizde de Sened-i İttifak adıyla anılan sözleşmeye sebep olacaktır.

Buradan çıkarmamız gereken sonuç esasen zamanın doğrusal olarak ilerlemesine sebep olan vakaların ve birikimin her toplum için farklı kademelerden geçerek şekillendiğidir keza İngilizlerin 1200’lerde yaptığını Türkler olarak 1800’lerde yapmamız bizim İngilizlerin geçirdiği sosyal dönüşümleri uzun bir süre reddetmemiz ve dikkatimizi bürokratik meselelere vermemizden kaynaklanıyor olup tarafımızca Şark’ın en büyük sorunu da tarihsel ilerleme esnasında durmadan geri kalmasıdır. Hülasa; bugün Şark ve Garp kavramları tek potada erirken yapmamız gereken şey yeni bir dünyada yeni bir toplum, yeni bir zihniyet ve hatta yeni bir aile inşa etmek olmalıdır ki unutmamalı bir zihniyeti kırmak ve yerine daha göz kamaştırıcı bir dimağ inşa etmek günümüzün en ağır sorunlarındandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aykut Demir Arşivi