Şumudica Türk futbolunu iyi çözmüş.
Türkiye’deki sistemsizliğin aksine kendisine göre bir futbol felsefesini ortaya koymuş ve uyguluyor.
Öncelikle gol yememeyi, defansif anlamda iyi savunmayı, sonra nasıl olsa kontra, duran top veya Maksim, Miralles gibi usta ayakları ile gol atacağını biliyor.
Düşünün üçlü kule Kana, Djoboli ve Tosca, kanatlarda Olkovski, bu kez Morias’in sakatlığında Güray rakipteyken beşli savunma hattı, ön bölgede ofansif lider Maksim, destekçileri Mirallas ve Vetrih, uzun toplarda Dico ve duvar görevi Muhammet Demir’de.
Tabiki kalede kaptan Günay kurtarışlarının yanında pazubantın ne işlev yaptığını, sadece kurtarışlarıyla değil takımı yönlendirmesiyle mükemmel tabiki iki yılda kendini bu kadar geliştirmesi olağanüstü.
Alanyaspor’u izliyorum Denizlispor deplasmanında da, burada oynadıkları maçta da topla oynama oranında bizi ezdiler, oyunu yönlendirdiler ama Şumudica’nın tuzağına diğer takımlar gibi onlarda düştüler.
Çünkü üçlü duvara tosladılar ve dönen toplarla önce Maksim ve Vetrih, Mirallas arkasından Dico’nun yıpratıcığı,sprint koşuları ve Muhammet Demir’in boşalttığı alanlara giren Maksim ve miralles ile golleride, skoruda üç puanı da bulduk. Onlar oynarmış gibi yaptılar ama bizim takım sonuç odaklı, sistemle başardı.
Çünkü bu ülkede eğitimde, adalette, sağlıkta olmayan sistem futbolda mı var ki ?
O zaman Türkiye’de hiç kimsenin uygulamadığı, çağ dışı bulduğu beşli savunma bile iş yapıyor, çünkü en kötü sistem, sistemsizlikten iyidir.
Devam King Şumudica ver bir 100 dolar daha kim tutar seni ve bu yönetimi.
Nasıl olsa beş organize sanayi, Türkiye’nin ihracatının beşte biri bu şehirde, soyunma odasında dolar, trübünde çiftetelli.