Seferberliğe ihtiyacımız var!

Koronavirüsü ile mücadelede en zorlu virajdayız. Artık ölümler onlarla değil yüzlerle ifade ediliyor. Her gün yüzlere canımızı kaybediyoruz. Çok sevdiğimiz insanlarımız, değerlerimiz gözlerimizin önünden bir bir kayıp gidiyor.

Tablo çok vahim. Bir çok ilimizde Koronovirüs salgınında üçüncü zirve yaşanıyor. Maalesef durum her geçen gün kötüye giderken, çaresiz bir şekilde olup biteni izliyoruz. Biliyoruz ki, bu illetin henüz bir tedavisi yok. Aşı, pandemiyi durduracak ama aşının da ne zaman geleceği tam olarak belli değil. Böyle bir ortamda çaresiz olsak da, elimizden bir şey gelmese de aslında yapabileceğimiz çok şey var. Nedir bu? Çok basit ve herkesin bildiği bir şey: Maske, mesafe ve hijyen.

Vaka sayıları 30 bine dayanırken, herkesin çok daha tedbirli ve dikkatli olması gerekiyor. Bu üç kurala uyarsak, tedbiri elimizden bırakmazsak salgının yayılmasını büyük ölçüde önleriz. Ama ne yazık ki, insanlarımızın hala maske, mesafe ve hijyene dikkat etmemesini anlamak mümkün değildir. Henüz kesin tedavisi olmayan bu salgına karşı en etkili tedbir, kendimizi korumamızdır. Salgın tehdit olmaktan çıkana kadar, mümkün değilse evinizden çıkmayalım.

Vatandaşlarımız salgına karşı duyarsız olunca, hükümet de yeni kısıtlamalar getirmek zorunda kaldı. Bu hafta sonundan itibaren geçerli olmak üzere, hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması getirildi. Bunun yanında eğitim ve çalışma hayatı ile ilgili çok sayıda yasak geldi.

Bu yasakların gelmesi yerinde oldu. Çünkü insanlarımız kendi OHAL’ini oluşturmuyor. Sanki pandemi yokmuş gibi hareket ediyorlar. Hala sokaklarda insanlar maskesiz dolaşıyor. Hala evlerde, işyerlerinde, toplu taşıma araçlarında, sokaklarda, kamu kurumlarında daha doğrusu hayatın her alanında mesafeye uyulmuyor.

Artık uyanmamız, kendimize gelmemiz gerekiyor. Tehlikeyi görmemek için kör, sağır ve dilsiz olmak bile yetmiyor. Biliyoruz, misafirperver bir toplumuz. Ama bir süreliğine misafirperverliğimizi bir kenara bırakalım. Evlerde misafir ağırlamayı, gün ve kabul gibi etkinlikleri unutalım. Mümkün olmadıkça evimizden çıkmayalım. Sadece zorunlu durumlarda dışarı çıkıp, en kısa sürede evimize tekrar dönelim. Unutmayalım ki, virüse karşı en güvenli yer evlerimizdir. Kısacası bu illeti yenmek için tıpkı Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi seferberlik ruhu ile hareket etmemiz gerekiyor.

Gaziantep’te bu seferberlik ruhunun oluşması konusunda güzel gelişmeler yaşanıyor. Gaziantep Valiliği ve Büyükşehir Belediyesinin çalışmaları pandemi ile mücadeleye olumlu katkı yapıyor.

Hafta sonu Gaziantep’te Fırıncılar Odası ekmek fiyatını 1 lira 25 kuruştan 1 lira 50 kuruşa yükseltmişti. Ancak, Vali Davut Gül’ün devreye girmesi ile bu zam 2021 yılının başına ertelendi.

Büyükşehir Belediyesi’nden de bu süreçte işyerleri kapanan esnaf için güzel bir haberler geldi. Belediye, pandemi tedbirleri nedeniyle işyeri kapanan esnafa 1500 lira ödeme yapacak. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi daha önce de kapanan işyeri sahipleri ve çalışanlarının su faturalarında yüzde 50 indirime gitmişti. Belediyeye ait işyerlerinde kiracı olan ve bu süreçte dükkanını kapatmak zorunda kalan esnaftan da kira alınmaması kararı alınmıştı.

Gaziantep’te bu zorlu süreç yardımlaşma ve dayanışma ile aşılmaya çalışılırken, vatandaşların bağışıklık sistemini güçlendirecek adımlar da atılıyor. Büyükşehir Belediyesi bu kapsamda, bağışıklık sistemini güçlendirecek, vücut direncini artıracak ürünleri yer aldığı “Şifa Paketlerini” öncelikle hastası olan evlere ve dükkanı kapanan esnaf ve çalışanlarına dağıtmaya başladı. Başkan Fatma Şahin, küresel bir soruna karşı ulusal mücadele verdiklerini belirterek, atılması gereken her türlü adımı atmaya devam edeceklerini duyurdu.

Tehlike büyük. Süreç zorlu. Ama birlik ve beraberliğimizi koruyarak, güç birliği yaparak, seferberlik ruhu ile hareket ettiğimizde çözülemeyecek sorun yoktur.

Mutlu haftalar dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Babat Arşivi