Bu şehri dedikodu batırır

Adana sermayesi neden İstanbul’a kaçtı, hiç düşündünüz mü?

Adana ile ilgili yapılacak olan ayrıntılı bir analizde, sermayenin kaçmasının ekonomik ve sosyal açıdan onlarca nedeni sıralanacaktır. Bu onlarca neden içerisinde yer almayan bir neden, aslında sermaye göçünün en önemli tetikleyicileri arasında yer alır. Araştırmalarda ortaya çıkmayan, kitaplarda yazmayan bu neden, dedikodudan başkası değildir.

Bir zamanlar ülkenin en büyük sanayi ve tarım merkezi olan Adana, ne yazık bugün eski görkemli günlerinden çok uzaklarda bulunuyor. İşsizlik kentin en önemli sorunlarının başında geliyor. Kent ekonomisindeki yaşanan gelişmeler sadece iktisadi hayatı etkilemedi. Kentteki sanat, spor, kültür ve turizm de büyük darbe aldı. Adana ekonomisi güç kaybederken, Gaziantep özellikle 1990’lı yıllardan itibaren hızlı bir kalkınma hamlesine girdi. Girişimci ruhlu Gazianteplilerin sayesinde kentteki yatırım, üretim, istihdam ve ihracat heyecanı hiç eksilmedi.

Bugün tüm dünya gibi Gaziantep de Korona virüs salgını ile mücadele ediyor. Gaziantep’teki toplam vaka sayısı 600’e yaklaşmış. Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’nde 170 bine yakın insan istihdam ediliyor. Virüs ayrım yapmıyor. Herkese bulaşabilir. Devlet başkanları ile virüsten kendini koruyamadığı oluyor. Herkesin tedbirli olması gerekiyor.

Ancak, bizler tedbir almak yerine dedikodu yapıyoruz. Sosyal medyada ve çeşitli whatsapp grupları aracılığıyla şurada virüs var, burası kapatılmış, falan yerde tehlike var, benzeri dedikodular artık kontrolden çıkmış durumda. Neredeyse dedikodu denizinde boğulacak duruma geldik. Dedikodulara bir de ticari rekabet eklenince ipin ucu tamamen kaçıyor. “Falan markette virüs görülmüş, filan künefecide corona tespit edilmiş, falan lokantada corona varmış, var olduğu iddia ediliyormuş” gibi bir paylaşım, o işletmelerin ticari faaliyetlerine büyük darbe vuruyor. Küçük esnafından sanayicisine kadar iş yapan herkesin psikolojisini bozuyor, iş yapma heyecanını kaybettiriyor. Vıcık vıcık dedikodu ve asılsız iddialarla yapılan bu paylaşımlar gerçeklerle örtüşmediği gibi resmi bir kaynağa da dayanmıyor.

Allah korusun… Ya Adana gibi olursak? Bunun zararını en çok alt gelir grubunda yaşayanlar görür. Allah korusun, öyle bir şey olursa, insanlar iş bulamaz, evine ekmek götüremez. Böyle olunca da her türlü ekonomik, sosyal ve asayişle ilgili sorunlar patlar. Bu kimsenin istemeyeceğini düşünüyorum.

Öncelikle sosyal medya üzerinden toplumu yanlış yönlendiren, şehirdeki ekonomik hayata darbe vuran bu tür paylaşım ve yayınlara karşı tedbir alınması gerekiyor. Bu konuda geçtiğimiz günlerde Gaziantep Valisi Davut Gül yapılan paylaşımların gerçeği yansıtmadığını yönelik sosyal medya hesaplarından bir paylaşım yaparak kamuoyunu uyarmıştı.

Elbette insanlar doğru bilgiye ulaşmak isteyecektir. Hele hele böylesine hayati bir konuda doğru bilgi herkesin en önemli hakkıdır. Ancak, doğru bilgiye Sağlık Bakanlığı, Valilik ve Sağlık Müdürlüğü gibi kaynaklardan başka ulaşmanın yolunun olmadığını da herkesin bilmesi gerekir. Dedikodulara değil resmi açıklamalara göre hareket etmeliyiz.

Ama biz tedbir almak yerine dedikodu yaparsak, yalan yanlış bilgilerle toplumu yanlış yönlendirirsek olacağı budur. Bugün komşu illerimize giriş çıkış yasağı kalkmasına rağmen Gaziantep’teki vaka sayısındaki artış nedeniyle Gaziantep’te yasaklar artarak devam ediyor.

Gaziantep binlerce yıllık tarihi ile güçlü ekonomisi ile doğal güzellikleri ile girişimci insanları ile gastronomisi ile dünyanın gözbebeği bir şehirdir. Ülkemizdeki hemen tüm şehirlerin yanında dünyanın da kıskandığı, gıpta ile baktığı bir şehirdir. Bu şehir dünya var oldukça güçlü bir şekilde ayakta durmaya devam edecektir.

Ama bir istisna hariç: Bu şehri batırırsa dedikodu batırır. Bu şehri batırırsa Antep karası batırır.

Lütfen, kentimize ve kendimize sahip çıkalım. Bu asılsız sosyal medya yalanlarının yayılmasına ve toplumu olumsuz etkilemesine izin vermeyelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Babat Arşivi