Bir haftadır yaşanan Burak Yılmaz krizi ve git gellerde olan kime oldu. Hafta içi kupa maçında Çaykur Rizespor'dan beş, bugün Başakşehir'den beş yiyen bir takım. Üstelik bu iki maçta skorlar daha fazla olabilirdi.
Burak Hocam yedi maç 17 puan alan takımdan, şimdi sekiz maçta 6 puan alan takıma nasıl dönüştük.
Bu nasıl gel gittir, bu nasıl istikrarsızlıktır.
Sahanın içi böyleyken, sahanın dışında yaşanlar daha da ilginç.
Başkan Memik Yılmaz'da sende ikinizde büyük risk aldınız. Çünkü her başarısız sonuçta bu yaşananlar Demoklesin kılıcı gibi sallanacak. Bu sosyal medya baskısı, basının tavrı, taraftarın bakışı, bazı yöneticilerin işte böyle oldu denilen bir baskıyı kaldırmak kolay değil. Hele ki Burak Yılmaz'ın sadece iki taraftar üzerinden yarattığı ve yaşattığı kaotik ortamdan sonra Beşiktaş, Kasımpaşa, Kayseri serüvenleri daha sık önüne düşecek.
Bugün üzüldüm ve kahroldum. Arkaya atılan her top pozisyon oldu, bakmayın maçın 5-1 bittiğine skor çift haneye ulaşabilirdi.
En çokta Camara'ya üzüldüm hakikaten olağanüstü esktra bir oyuncu attığı golden bağımsız top tutuşu, adam geçişi, arkadaşlarına katkısı inanılmaz.
Bu takımın transferden önce mental bir toparlanmaya ihtiyacı var. Öncelikle Başkan Memik Yılmaz ve Teknik Direktör Burak Yılmaz samimi bir biçimde kameraların karşısına geçerek yaşanan süreci tüm samimiyetleri ve içtenlikle anlatmalılar.
Çünkü yoksa bu pilav çok su kaldıracak gibi gözüküyor.
Nereden nereye değil mi ?
Şehrin caddelerine posterleri asılan, vali ve belediye başkanları ile çat kapı görüşen, taraftarın ve basının imparator manşetlerinden sonra gelinen nokta Demoklesin kılıcı.
Futbol böyle bir oyun işte.
Her şey puan tabelasına endeksli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.