Gaziantep’i gerçekten de Türk Hava Yolları Genel Müdürü Ahmet Bolat nasıl bilirdi, biz de merak etmiştik.
Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in yoğun temasları sonunda Türk Hava Yolları Genel Müdürü Ahmet Bolat ve üst düzey yönetimi, yaklaşık 3 ay önce Gaziantep’e davet edildi.

Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Murat Özgüler, Başkan Fatma Şahin’in talimatıyla, THY Genel Müdürü Ahmet Bolat’ın Gaziantep’e davet edilmesi sürecinde aktif rol aldı. Yoğun girişimlerin ardından Genel Müdür Bolat ve üst düzey THY heyetinin Gaziantep ziyareti gerçekleştirildi.

Sayın THY Genel Müdürü Ahmet Bolat ve üst düzey yönetimi Gaziantep’te 2 gün misafir edildi. Misafirliğini bizzat Başkan Fatma Şahin Özgüler’le birlikte organize etti. Şehrin tüm turistik alanlarını tek tek gezdirdiler. Zeugma, Yesemek, Rumkale, Panorama Müzesi, Gaziantep Kalesi, Dülük Antik Kenti ve buna benzer yerler tek tek gezdirildi.

Aynı zamanda yöresel yemekler konusunda Mutfak Sanatları Merkezi ve buna benzer yerleride incelediler. Sonunda THY Genel Müdürü Ahmet Bolat, Ulaştırma Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile görüştükten sonra, Gaziantep’e ne gibi destekler vereceğini kamuoyuyla paylaşacak.
Sayın Şahin’in en büyük isteği, Gaziantep’teki uçak biletlerinin neden pahalı olduğu konusundaki talebinin de dikkate alınmasıydı. Ayrıca uçak seferi sayısının da artırılmasının planlanacağını tahmin ediyorum. Sayın Genel Müdür Bolat’ın Gaziantep’e gelmesinin büyük bir kazanç olduğunu net olarak söyleyebilirim.

Bildiğim kadarıyla THY’nin iç hat uçuşlarında bazı değişimler yapacağını da tahmin ediyorum. Çünkü Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Kahramanmaraş ve Kilis’in hem yurt içi hem yurt dışı yükünü de taşıyor. Neden derseniz, çünkü Gaziantep uluslararası bir havalimanı ve dolayısı ile bölgenin en büyük havalimanıdır. O nedenle Gaziantep’te, aynen Antalya ve İzmir’de olduğu gibi uçakların kalkış-iniş merkezi yapılmasının gerektiğini düşünüyorum. Bunu gerçekleştirecek olan THY Genel Müdürü Ahmet Bolat ve ekibidir. O nedenle hafta sonları İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya’dan gelmek isteyen yolcuların direkt olarak Gaziantep’e indirilmesinin de gündemde olduğunu öngörüyorum. Böylece Gaziantep, hem turizmde, hem kültürde, hem yöresel yemekleriyle hem de Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olduğunu göstermiş olacak. Bunun için Sayın Fatma Şahin ve ekibine, Sayın THY Genel Müdürü Ahmet Bolat’ı Gaziantep’e getirerek nasıl bir şehir olduğunu anlatmış oldular.

ÇOK BORÇLU BİR ŞEHİRMİYİZ ?

Kredi kartı borçları ile ilgili olarak Gaziantep, en borçlu şehirlerden biridir. Bankacılık Düzenleme Kurulu verilerine göre Türkiye’nin en borçlu şehirlerinin başında, İstanbul, Ankara ve İzmir’den önce Gaziantep birinciliği ele geçirmiş durumda. Her kredi kartı sahibinin ortalama 400-500 bin TL borcu bulunuyormuş. Çoğu kişi bu ödemeleri de gerçekleştiremiyor.

Üstelik biliyorsunuz, Gaziantep Türkiye’nin en büyük sanayi şehirlerinden biri. Üreten bir şehir olması nedeniyle, asgari olarak her vatandaşın belirli bir ekonomik gücü vardır. Ama ne var ki, son iki yıldır birçok fabrikanın konkordato ilan etmesi, işçilerini çıkarması ve bazı fabrikalarda işçilerin ücretsiz izne gönderilmesiyle birlikte Gaziantep’in ekonomisinde sıkıntı olduğu görülüyor.
Daha önceki yıllarda Gaziantep, borçlu şehirler listesinde yer almazken, şimdi en borçlu şehirlerin başında gelmesi gerçekten düşündürücü. Bildiğim kadarıyla, tüketim çılgınlığı da vatandaşların borçlarını artırmış durumda. İşsizlik de buna eklenince, Gaziantep’in ekonomik krizin ayak seslerini net bir şekilde duyduğumuzu söylemek yanlış olmaz.

Biliyorsunuz, Gaziantep metropol bir kent. Suriyelilerle birlikte yaklaşık 4 milyon kişi yaşamaktadır. Bu nedenle kredi kartı borçlanması da hayatın bir gerçeği haline gelmiştir. Diğer yandan bazıları, Gaziantep’te restoranlar, mağazalar, AVM’ler, kafeler ve benzeri yerlerin dolup taştığını söyleyerek, şehirde parasal ve ekonomik bir sıkıntı olmadığı yönünde yorumlar yapabiliyor.

Nüfus 4 milyon olduğuna göre bunun yaklaşık yüzde 20’sinin ekonomik gücünün iyi olduğunu düşünebiliriz. Bu da yaklaşık 800 bin kişiye denk geliyor. Restoran, AVM, mağaza ve kafelerin her gece en fazla 20 ya da 30 bin kişiyi ağırlayabildiğini tahmin ediyorum.

Bu 30 bin kişi, bir ay boyunca her gün gitse toplamda 900 bin kişiye ulaşıyor. Bu nedenle, sanki Gaziantep’te işler tıkır tıkır gidiyormuş gibi bir algı oluşuyor.

Ne var ki, işin aslı böyle değil. Bankacılık Düzenleme Kurulu’nun 2024-2025 yıllarında yaptığı araştırmada, kredi kartı borcu olan şehirler arasında Gaziantep ön sıralarda yer alıyor. Bu da gösteriyor ki, Gaziantep’te işler ve ekonomi iyi gitmiyor.

O nedenle herkesin gelirine göre yaşaması gerekmektedir. Kişiler ayağını yorganına göre uzatmaz ve kolay zengin olup gösterişe kaçarsa, çok sıkıntılı günlerin bizi beklediğini söyleyebilmek için kâhin olmaya gerek yok.

Herkese iyi haftalar...