Bilim İnsanlarından Yeni Uyarı: Kahvaltı Saati Sağlık Kaderinizi Belirleyebilir

Sabah 11’den önce yapılan kahvaltılar ömrü kısaltabilir mi?
Bilim İnsanlarından Yeni Uyarı: Kahvaltı Saati Sağlık Kaderinizi Belirleyebilir

Bilim dünyası, günlük alışkanlıklarımızı kökten değiştirebilecek bir açıklamayla gündemde. Nörobilim uzmanı Dr. Julia Jones, sabah kahvaltısını erken saatlerde yapmanın sağlığımız üzerindeki olası olumsuz etkilerine dikkat çekerek, günün ilk öğününün saat 11’e kadar ertelenmesi gerektiğini belirtti. İngiltere'de yayımlanan "This Morning" adlı televizyon programında konuşan Jones, bu alışkanlık değişikliğinin kalp hastalıkları, obezite ve tip 2 diyabet gibi ciddi sağlık sorunlarının önüne geçmede önemli rol oynayabileceğini söyledi.

Günde 16 Saat Aç Kalmak Uzun Ömrün Anahtarı Olabilir

Dr. Jones’un önerisi, bilimsel olarak "aralıklı oruç" (intermittent fasting) olarak bilinen ve özellikle 16:8 modeliyle uygulanan bir beslenme düzenine dayanıyor. Bu yöntemde bireyler, günün 16 saatini aç geçirirken, yalnızca 8 saatlik bir zaman diliminde yemek tüketiyor. Sabah 11'de başlayan bu beslenme penceresi, akşam 19.00'a kadar uzanıyor.

Jones bu konuda şunları söyledi:
"Vücudun kendi kendini onarma ve yenileme kapasitesi, besin alımı kesildiğinde devreye giriyor. Sürekli beslenmek, bu biyolojik mekanizmaları sekteye uğratıyor. Kahvaltıyı biraz geciktirmek, hücresel düzeyde onarımı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesini destekliyor."

Geleneksel Kahvaltı Anlayışı Tartışılıyor

Uzun yıllardır sabah kahvaltısı, sağlıklı yaşamın temel taşlarından biri olarak kabul ediliyordu. Ancak Dr. Jones'un açıklamaları bu görüşe yeni bir boyut kazandırıyor. Giderek daha fazla sayıda bilimsel araştırma da, sabah erken saatlerde yapılan kahvaltının vücudun biyolojik ritmiyle tam olarak uyumlu olmadığını ortaya koyuyor.

Beslenme uzmanlarına göre, aralıklı oruç yöntemiyle birlikte uygulanan geç kahvaltı alışkanlığı, yalnızca kilo kontrolüne yardımcı olmakla kalmıyor; aynı zamanda hücre yenilenmesini teşvik ederek yaşlanma sürecini yavaşlatabiliyor. Hatta bazı araştırmalar, bu beslenme tarzının yaşam süresini 20 yıla kadar uzatabileceğini iddia ediyor.

Uygulaması Kolay ve Sürdürülebilir

16:8 modelinin en büyük avantajlarından biri ise günlük yaşamı zorlamadan sürdürülebilmesi. Katı diyet kurallarına gerek kalmadan uygulanan bu yöntem, iş temposuna uyum sağlaması açısından da tercih ediliyor.

Sağlıklı ve uzun bir yaşam için yalnızca ne yediğimiz değil, ne zaman yediğimiz de önemli. Bilim insanları bu konuda bireyleri bilinçli seçimler yapmaya davet ederken, geleneksel alışkanlıkların da sorgulanması gerektiğine dikkat çekiyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.