Av. Fatma Şeyma Yılmaz Doğan: 'Devremülk Mağdurları: Tatil Hayalleri Hukuki Kabusa Dönüşmesin..'
Tüketici şikâyetlerinin başında ise “tatil kazandınız” ya da “çekilişten hediye çıktı” denilerek vatandaşların ücretsiz tatil vaadiyle lüks otellere davet edilmesi ve orada saatler süren ikna süreçleriyle devremülk almaya zorlanmaları geliyor.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu gereği devremülk satışlarında tüketiciye açık dürüst ve yazılı bilgi verilmesi zorunludur. Bu sebeple “Bedava tatil kazandınız, çekilişi siz kazandınız” gibi yanıltıcı ifadelerle bireylerin bir otele götürülmesi, orada uzun saatler boyunca baskı altında bırakılması açıkça hileli satış yöntemi niteliğindedir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği gereği devremülk sözleşmeleri için tüketiciye, sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin cayma hakkı tanınmıştır. Ancak uygulamada tüketicilere bu hak ya bildirilmemekte ya da hukuka aykırı biçimde cayma süreci engellenmektedir. Sözleşmelerin matbu, hacimli ve çoğunlukla teknik dille hazırlanması; cayma bildiriminin yazılı olarak ve ispatlanabilir şekilde yapılması gerektiği konusunda bilgilendirme yapılmaması; hatta tüketicinin cayma hakkını kullanmaya çalıştığı anda psikolojik baskı uygulanması, karşılaştığımız örnekler arasında yer alıyor.
Öte yandan devremülk sisteminde, tüketicilere yalnızca mülkiyet değil, aynı zamanda yıllık aidat gibi süreklilik arz eden yükümlülükler de yüklenmektedir. Bu yükümlülüklerin miktarı, artış oranları, hangi hizmetlere karşılık geldiği gibi kritik bilgiler ise çoğunlukla sözleşmede açıkça düzenlenmemektedir. Bazı projelerde tüketiciler, haklarını kullanmadıkları halde dahi aidat borcuyla karşılaşmakta, bu borçlar için icra takibi başlatılabilmektedir.
Tüm bu mağduriyetlere rağmen, hukuki yollar tükenmiş değildir. Tüketiciler, öncelikle yazılı delillerini (sözleşme, broşür, tanıtım belgeleri, e-posta yazışmaları vs.) saklamalıdır. Cayma hakkı bildirimi, noter veya iadeli taahhütlü mektupla yapılmalı, ispat kabiliyeti gözetilmelidir. Ardından; uyuşmazlık konusu miktara göre Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurarak parasal uyuşmazlıklar için çözüm aranabilir ya da Tüketici Mahkemelerinde dava açılabilir
Unutulmamalıdır ki, ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir dönemde “bedava tatil” vaadi gerçek olamayacak kadar caziptir ve çoğu zaman da öyledir. Tüketicilerin, bu tür promosyonlara karşı bilinçli olması, hiçbir sözleşmeyi baskı altında imzalamaması ve mutlaka hukuki danışmanlık alması gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.