Cengiz Topel'e Rumlar Nasıl İşkence Yaptı? Sırrı Süreyya Önder ve Cengiz Topel...
Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde belediye meclisinin aldığı isim değişikliği kararı kamuoyunda büyük tartışmalara yol açtı. İlçedeki Şehit Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel Caddesi'nin ismi kaldırılarak, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in ismi verildi.
Yüksekova Belediyesi tarafından alınan bu karar, belediye meclisinin Mayıs ayı oturumunda oy birliğiyle kabul edildi. Belediye, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Belediyemizin Mayıs Ayı Meclis Toplantısında Sırrı Süreyya Önder anıldı ve isminin kent merkezinde yaşatılması kararı alındı.”
Ancak alınan kararın açıklanmasının ardından başta sosyal medya olmak üzere birçok platformda büyük tepkiler yükseldi. Kullanıcıların önemli bir kısmı, Kıbrıs şehidi Cengiz Topel’in isminin silinmesini ‘tarihi kimliğe ve milli hafızaya hakaret’ olarak değerlendirdi. Bazı yorumlarda ise, bu değişikliğin “PKK ile yürütülen siyasi sürece yönelik bir jest” olduğu ileri sürüldü.
Toplumda Tepki Büyüyor
Kararın ardından sosyal medyada #CengizTopel etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı. Vatandaşlar, Cengiz Topel gibi kahramanlık ve fedakârlık timsali bir ismin yerine, siyasi kimliğiyle öne çıkan bir ismin getirilmesini “kabul edilemez” olarak nitelendirdi.
Tepkilerin önemli bir kısmı, Türkiye'nin ilk hava harp şehidi olan Cengiz Topel’in isminin yalnızca bir tabelada değil, halkın gönlünde yaşadığı yönünde birleşti. Bazı kullanıcılar ise belediyeye geri adım atma çağrısında bulundu.
CENGİZ TOPEL’İN YAŞAMI
1934 yılında İzmit'te doğdu. Babası Trabzonlu (Çaykara) Tekel tütün eksperi Hakkı Bey, annesi Mebuse Hanım'dır. Dört çocuklu ailenin üçüncü çocuğudur.
Bandırma'da başladığı ilköğrenimine babasının tayin olduğu Gönen'de devam etti. 1943 yılında babasını kaybetti. Babasını kaybettikten sonra ailesi İstanbul'a yerleşti. Topel, Kadıköy İlkokulu'nda ilköğrenimini, Kadıköy Yeldeğirmeni Okulu'nda ortaöğrenimini tamamladı. Lise öğrenimine, Haydarpaşa Lisesi'nde başladıktan sonra Kuleli Askeri Lisesi'ne geçti. 1953 yılında askeri liseden mezun oldu ve Kara Harp Okulu'na girdi, 1955 yılında asteğmen rütbesi ile mezun oldu.
Kara Harp Okulu'ndan mezun olduğu yıl Türk pilotlarına NATO kapsamında verilen eğitimlere katılarak önce Gaziemir'de, daha sonra da Kanada'da eğitim gördü. Kanada'daki 20 aylık eğitimi sırasında lisan kursu, T-6 uçağı ile başlangıç pilotaj eğitimi, T-33 uçağı ile tekamül pilotaj eğitimi ve F-86 uçağı ile av eğitimi aldı. T-6 uçağı ile 181,35 saat, T-33 uçağı ile 83,15 saat ve F-86 uçağı ile 25 saat uçuş yaptı. 1957'de pilot brövesini taktı;
Türkiye'ye dönerek Merzifon 5. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda göreve başladı.
1961 yılında Eskişehir 1. Hava Ana Jet Üssü'ne atandı. 112. Filo Komutanlığında F-100 uçağında harekât yapabilecek yeteneklere sahip bir pilot olarak yetişti. 1963 yılında yüzbaşılığa terfi etti.
1964 hava operasyonu
8 Ağustos 1964 tarihinde Kıbrıs'taki Erenköy Direnişi'ne Türkiye'nin havadan müdahalesi sırasında Topel, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait dörtlü F-100 kolunun lideri olarak görevlendirildi. Gemikonağı Limanı'nda bulunan Rum gemisini bertaraf etmek üzere dalış yaptığı sırada uçağı, uçaksavar ateşi ile yara aldı. Koltuğunu fırlatıp uçaktan paraşütle atlayarak Gaziveren, Elye ve Çamlıköy Türk yerleşim yerleri arasındaki Peristeronari adındaki (günümüzdeki adı Cengizköy) Rum köyü yakınına indi. Onu kurtarmak için bir girişim oldu ancak sonuçsuz kaldı. Türkiye, pilotunun geri verilmesini talep etti ve aksi takdirde intikam taarruzları yapacağını bildirdi.
Paraşütle inişinden sonra Topel'in başına gelenler konusunda çeşitli varsayımlar vardır. Bir varsayıma göre yakalanıp Güzelyurt'a götürülmüş, Güzelyurt girişinde dipçik darbeleri ile konuşturulamayınca üzerine ateş edilip yaralanmış ve Lefkoşa Rum Hastanesi'ne kaldırılmıştır.[7] Bir başka varsayıma göre ise Güzelyurt Rum Hastanesi'nde gözaltına alınmış, bilgi vermesi ve radyodan Türkiye aleyhine konuşması için işkence görmüş; ölümünün ardından naaşı Lefkoşa Rum Hastanesi'ne götürülmüştür.
Ölümü, Rumlar tarafından radyo yolu ile duyuruldu. Açıklamaya göre Topel, 9 Ağustos'ta ölmüştü.
Türkiye'nin ısrarlı girişimleri sonucu 11 Ağustos 1964'te Lefkoşa Rum Hastanesi'nden alınarak Lefkoşa Genel Hastanesi'ne getirilen ve otopsi yapılan naaşı 12 Ağustos 1964 tarihinde Türkiye'ye getirildi. Kıbrıs'ta, Adana'da, Ankara ve İstanbul'da yapılan törenlerden sonra 14 Ağustos 1964 tarihinde Edirnekapı'daki Sakızağacı Hava Şehitliği'nde toprağa verildi.
Otopsi raporu
Rumlarca işkenceyle öldürülen Cengiz Topel'in naaşını teslim alan Türk doktor Zihni Uzman, "Gördüklerim karşısında günlerce ağladım. Vücudunun bütün organlarında işkence izleri vardı. Yara, kırık ve eziklerle doluydu" dedi.
Lefkoşa Genel Hastanesinde yapılan otopsi raporu:
• Madde 1: Sol gözü çıkarılmış.
• Madde 2: Edep yerleri ezilmiş ve her iki kolunun pazusu matkapla delinmiş.
• Madde 3: Kafasının sol tarafına bir beton çivisi çakılmış.
• Madde 4: Boğazından göbeğine kadar göğsü yarılmış.
• Madde 5: Akciğeri ve kalbi noksan, yarım ya da yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.