Gaziantep Gündeminde Dijital Sahtecilik Alarmı: Şamil Tayyar'dan Çarpıcı Uyarılar

Tayyar, olayın sadece münferit bir usulsüzlükten ibaret olmadığını, çok daha geniş çaplı ve organize bir dijital suç yapılanmasıyla karşı karşıya olunduğunu ifade etti.

Derinlemesine Bir Yapılanma Şüphesi

Tayyar’ın iddialarına göre, kamu kurumları ve yükseköğretim alanındaki bazı çevreler, elektronik imzaların kopyalanması yoluyla sahte belgeler üretmekte. Söz konusu belgeler arasında sahte diplomalar, yükseltilmiş not dökümleri, haksız unvan değişiklikleri ve kadro tahsisleri yer alıyor. Tayyar, bu durumun yalnızca bireysel çıkar arayışından değil, sistemli bir organizasyonun ayak izlerini taşıyor olabileceğine dikkat çekiyor.

199 Şüpheli, 400’ün Üzerinde Sahte Belge

Yargıya taşınan dosyada yer alan bilgiler, olayın boyutunu gözler önüne seriyor. Soruşturmalarda 199 kişinin şüpheli olarak yer aldığı belirtilirken, yaklaşık 400 sahte belgenin tespit edildiği bildiriliyor. Bunlar arasında sahte diplomaların yanı sıra, usulsüz unvan elde edilmesi ve ders notlarının yükseltilmesi gibi vakalar da bulunuyor. Tayyar, Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) bu kapsamda iki ayrı koldan soruşturma yürüttüğünü de kamuoyuyla paylaştı.

Yüzeysel Değil, Kapsamlı İnceleme Gerekiyor

Tayyar, sadece YÖK ve mahkeme nezdinde yürütülen süreçlerin yeterli olmayabileceğini vurguladı. Olayın büyüklüğü göz önüne alındığında, bağımsız ve daha geniş çaplı bir araştırma komisyonunun kurulması gerektiğini dile getiren Tayyar, bu organizasyonun kamu sisteminin farklı noktalarına da sızmış olabileceğini söyledi.

“Çürük Elmaları Ayıklamak, Sistemi Güçlendirir”

Gaziantep’te ve Türkiye genelinde kamu kurumlarının şeffaflığını korumanın hayati önemde olduğunu belirten Tayyar, “Sepetteki çürük elmaları ayıklamak zaaf değil, aksine sistemi koruyan bir güç göstergesidir” dedi. İddiaların üzerinin örtülmemesi gerektiğini savunan Tayyar, toplumsal güvenin ancak cesur adımlarla yeniden tesis edilebileceğini belirtti.

Bu kapsamlı açıklamalar, hem Gaziantep’teki kamuoyunu hem de ulusal düzeydeki yetkili mercileri harekete geçmeye çağırıyor. Dijital güvenlik açıklarının kamu yönetimi üzerindeki etkileri, önümüzdeki günlerde daha da fazla gündeme taşınabilir.