Şamil Tayyar “Çarşı, Pazar Yanıyor” Dedi

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye'deki yüksek enflasyon, hayat pahalılığı ve ekonomik dar boğazın siyasetin önüne geçtiğini ifade eden Tayyar, “Çarşı, pazar yanıyor. Vatandaşın feryadı isyana dönüşüyor” ifadeleriyle dikkat çekti.

“Ekonomik Sorunlar Çözülmeden Siyasi Zemin Sağlamlaşmaz”

Tayyar, kamuoyunun gündemindeki çeşitli tartışmaların, vatandaşın günlük yaşamını etkileyen ekonomik sorunların gölgesinde kaldığını belirtti. Savunma sanayiindeki gelişmeler, yolsuzluk soruşturmaları ve çözüm süreci gibi konuların halkın gerçek gündemini oluşturan hayat pahalılığı, enflasyon ve yoksulluk karşısında etkisiz kaldığını vurgulayan Tayyar, şu ifadeleri kullandı:

“Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve derin yoksulluğun giderilmesine ilişkin kalıcı çözümler üretilmeden, diğer alanlardaki gelişmelerle seçmen davranışını etkilemek pek kolay gözükmüyor. Bu realiteye rağmen toplumsal hayatı zorlaştırıcı, ekonomik güçlükleri artırıcı paketlerin seriye bağlanması, izahı zor bir durum.”

“ÖTV Arttı, Krediler Tıkandı, İflaslar Çoğaldı”

Tayyar, otomobildeki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarının artırılmasını da eleştirerek, alınan kararların piyasaları daha da sıkıntıya soktuğunu dile getirdi. Kredi Garanti Fonu (KGF) desteğiyle firmalara can suyu verilmek istendiğini ancak bu mekanizmanın işlevsiz kaldığını savunan Tayyar, ekonomik tabloda bozulmanın sürdüğünü söyledi:

“KGF uygulaması devreye sokuldu ama firmalar kredi bulamıyor. İflaslar çoğaldı. Dar ve sabit gelirlilerin feryadı her geçen gün isyana dönüşüyor. Çarşı, pazar, piyasalar adeta yanıyor.”

“Türkiye’nin Birincil Sorunu Ekonomik Güçlükler”

Tayyar, açıklamasının sonunda Türkiye’nin şu anda en acil çözüm bekleyen sorununun ekonomi olduğunu yineleyerek, diğer siyasi adımların ancak bu alanda iyileştirme sağlandığında karşılık bulabileceğini kaydetti:

“Şu anda Türkiye’nin çözüm bekleyen birincil sorunu, ekonomik güçlüklerdir. Bu alanda iyileştirme olmadan siyaset de doğal mecrasında ilerlemez. Faydası olmasa da tekrar hatırlatmış olalım.”