Gaziantep’te 5 yıldızlı otel statüsünde hizmet veren ve mimari yapısıyla da şehrin estetiğine katkı sağlayan The Anatolian Otel ve Dedeman’ın günden güne harabeye dönüşüyor olması bir Gaziantepli olarak içimi acıtırken, dün Anatolian otelin alevler ve dumanlar içinde kalması üzerine burası pandemi ilan edilemezmiydi diye düşünmeden kendimi alamadım.
Hatırlayacağınız gibi Gaziantep’te iddialı şekilde hizmete giren bu iki otel ve birkaç yıl işletildikten sonra uzun zaman önce kapılarına kilit vurulmuştu. Devasa binalar günden güne bakımsızlıktan çürüyorken, özelikle şehir merkezi içerisinde bulunan Anatolian Otel’in sık sık hırsızlık ve ballycilere mesken olmasını haberlerini yaptık. Çünkü teknolojik anlamda da büyük yatırımlar yapılan bu otellerdeki bilgisayar ve güvenlik sistemleri, bilgisayar kasaları, görüntü kayıt cihazları, trafodaki güç kaynakları ve elektronik eşyalar, hırsızların iştahını kabartıyordu. Otelin kapısına örülen beton duvar ile hırsızlığın önüne geçilmeye çalışılsa da, bu binaların Gaziantep turizmine kazandırılmak yerine bu milli servetin kendi haline bırakılması içler acısı bir durum. Son olarak dün Anatolian Otel’de yine hırsızların çıkardığı iddia edilen yangından sonra düşünüyorum da Dünya Sağlık Örgütü tarafından turizm otellerinin, ihtiyaç halinde pandemi hastanesi ilan edilmesini düşününce, bu bina sağlık çalışanları için tahsis edilebilinirdi demekten kendimi alamadım. Etrafında hastanelerin yoğunluğunu da düşündüğümüzde, Anatolian Otel sağlık çalışanları için mantıklı bir hamle olabilirdi. Elbette kaç yıldır atıl durumda olunan bina ne kadar kullanılır haldeydi, yasal prosedürler ne kadar sürerdi bilemiyorum ama hırsızlıktı, yangındı diye diye gözlerimizin önünde yok olmasını izlemektense kritik bir hamle ile hem otel binası daha işler hale gelirdi. Hemde şu süreçte ihtiyaç duyulan pandemi ilan edilerek kullanılabilinirdi diye düşünüyorum. Sağlık çalışanları için kullanılmasa bile 14 gün karantinada kalması gerekenlerin kalacağı bir yer olarak düşünülebilirdi diye hayıflanırken, en azından bundan sonrası için bu milyon dolarlık yatırımların milli servet olarak gözlerimizin önünde erimesine izin verilmemesi hususunda şehrimizin tüm önde gelen yöneticilerini bu konuya duyarlı davranmaya çağırıyorum.