Öyle yada böyle bir sezon geride kaldı. TFF’nin korona günlerinde maçları oynatması, pandemi sürecinde oynanan maçlar ve yaşanan sıkıntılara rağmen bitti sezon… Gaziantep FK, bu sezonu en iyi yerde tamamladı. Hemde son 8 maçını namağlup olarak. Çok önemli ve iyi bir başarı. Bir çok takım sıkıntılar içerisinde boğuşurken Gaziantepli oyuncular sadece geçmiş üç maçın priminin neden ödenmediğini tartıştılar. Bununla birlikte sözleşmesi biten oyuncular kriz yaratsada Twumasi dışında diğerleri kalmayı tercih ettiler. Haa, yazışmalar geç olunca futbolcularda bir iki gün ara verdiler. İşte bunların gündeme gelmesi iyi olmadı. Kulübün karizması için, bu kulübün yanlış anlaşılmaması için iyi olmadı bunlar. Neyse, bu krizler çabuk atlatıldı.. Ve lig bitti. Yeni sezon hazırlıkları için sahaya inildi inilmesine ama öyle bir kriz çıktı ki, vay Gaziantep FK’nın haline…

KAMP YERİ AYLAR ÖNCE AYARLANIR
25-26 yıldır bu işin içindeyim, takip ediyorum ve kamplara gidiyorum. Kamp yerlerinin aylar öncesinden tespit edilip hazırlık maçlarının ayarlandığını bilirim. Ama ne hikmetse Gaziantep’te böyle bir sorun çıktı ortaya. Kamp yeri beğenilmedi, hazırlık maçlarının programı ve rakipler belli değil. İyi, binelim otobüse önce Bolu, olmadı Afyon, olmadı Isparta Davraz, olmadı Erzurum dolaşıp neresi güzelse orada kamp yapalım. (!) Gaziantep FK’nın ki aynende böyle oldu. Yeni sezona da otobüste hazırlanalım… Sumudica kamp yerini beğenmedi ve otobüsle Afyon’a yolculuk başladı. Bu böyle olmaz, bu işi yapan kimse ve ilgilenenler kimse önceden bu işleri bitirmesi gerekiyor. Hoca beğenir mi? beğenmez mi? bunuda bilmek lazım. Hemde takımın başındaki hocanın Sumudica olduğunu düşünerek.. Haa, başkana, yönetime tepkiyi artırmak için yapıyorsanız o zaman yemek yediğiniz kaba pislediğinizi düşünürüm.

TEKNİK DİREKTÖRE TESLİM OLMAYIN
Ve Gaziantep FK yönetimine tavsiyelerim. Şu ana kadar izliyorum, transferleri, kamp yerini ve gideni, geleni.. Bakıyorum tüm rotayı Teknik Direktör Sumudica çiziyor. Tamam, hocanın raporu çok önemli ama, kulüplerde teknik direktöre teslim olunan bir sistemin de çalışmadığını ve çalışmayacağını söylemek isterim. Muhammet Demir’e veda edildi ve 3 milyon çok denildi, ardından Sumudica istiyor diye masaya oturuldu. İki yıldır burayı istemeyen, beğenmeyen Denis Alibec’i Sumudica istiyor diye neredeyse adama yalvaracak duruma gelindi. İşte bunlara kızıyorum… Yöneticiler, teknik direktörün her istediğini yaparsa oda çıkar kamp yerini beğenmez, primleri zamanında ister, futbolcuları galyana getirir. Üstelik birde kendi kendini pazarlamaya kalkar. Ardından sözleşme uzatmak ister ve tazminat peşinde koşar. O zaman gel çık bu işin içinden. Teknik Direktöre dayalı bir sistem kurarsanız, ligin ortasında denize düşen ve yılana sarılan olursunuz.. Yönetimin direksiyona geçmesi gerektiği inancındayım.