Öncelikle eğitimin dediğimiz şeyin ne olduğunu bir bilelim eğitim bireyin doğumdan ölüme kadar bu süreçte kasıtlı ve istendik bir biçimde kazanılan davranışlar ve öğrenilen bilgilerdir . Örnek verecek olursak yeni doğan bir çocuğun emme olayı içgüdüsel olarak doğuştan kazanılan bir davranıştır fakat ağladıkça annenin emzirmeye gelme alışkanlığı ise sonradan deneme yanılma yoluyla öğrenilmiş bir davranıştır.Â

Günümüzde çocuklarımızda aldığı eğitimi okul ve derslerden ibaret olmadığını hatırlatıp en büyük ve en etkili eğitimin aile içi yaşantı olduğunu belirtmek istiyorum . Bazı velilerimiz çocuklar hakkında şikayet ettikleri davranışlar olunca önce aileyi bir gözlemliyorum çünkü hiçbir davranış öğrenilmeden sergilenemez , öğrenci küfürlü konuşuyor ve aşırı derece asilik yapıyorsa bu çocuk ya olduğu ortamda bu alışkanlığı kazanmıştır yoksa hiç duymadığı bir cümleyi mesela diyelim ki bir İngilizce metinden bir alıntıyı neden söyleyemiyor çünkü hiç duymadı ki onu çocuk yani çocuğa müdahale etmeden önce sorunun yada bu ortamın nerde kim tarafından çıktığını bulmaya çalışıyoruz .

Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi rol model olarak alınan kişiler genellikle ebeveynler oluyor davranışlarımız çocuklarımızın davranışları oluyor dikkat etmek gerekiyor çocuk o anlamaz dememek lazım anlamadıkları zamanda bile kendilerince yorumlayıp öyle inanıp hareket ediyorlar sizlere bu konuda benim çok dikkatimi çeken bir örnek olaydan bahsedeceğim ; ikinci çocuğunu yeni doğuran bir anne ilerleyen aylarda bir misafiri ile konuşurken sütten kesmek denilen bir tabiri süt emzirirken misafir olan komşu yeni doğan çocuk hakkında bunu ne zaman keseceksin der ( sütten keseceksin ) anne de ne yapayım kıyamıyorum biraz daha zaman geçsin diye bir sohbet sürerken yeni doğum yapan annenin ilk çocuğu 4 yaşlarında olan küçük çocuk dinlemektedir bu sohbeti ve birkaç gün sonra elinde kanlı bucakla annesin yanına koşar kestim anne ben kestim bak der. ..

Evet bazen istenilen şeyleri öğretmiyoruz çocuklar boş bir kutu gibi ne isterseniz onu koyarsınız onlar biz yetişkinler gibi yorumlayamaz , direk düz mantık dediğimiz şekilde düşünürler .Â

Okullarda eğitime yolladığımız çocuklarımızı tabiri yerindeyse 'saldım çayıra mevlam gayıra ' diyerek bırakmayalım okula veli görüşmeleri dışında da uğrayın 2 hafta bir en az uğrayın . Hem öğrenci kendisinin değerli ve bu alınan eğitimin önemini anlayarak daha verimli bir sonuç yolunda ilerlenecektir .