Konuşmadan önce düşün, hareket etmeden önce ölç. William Shakespeare

Ne olduklarını yüzlerine vurmadığımız için kendilerini kusursuz sanan çok insanlar var etrafımızda, biz buna bazen hadsizlik diyoruz.

Hepinizin de bildiği gibiÂGaziray Banliyö Hattı'nın test sürüşüne katılan AK Parti heyeti ile birlikte olan milletvekili Ahmet Uzer kendilerini izleyen vatandaşa "şeyin trene baktığı gibi bakıyorlar" diyor...

" Şey diye kast ettiği kendilerini alkışlamayan halk..." Kim bilir belki de AKP'li bir yurttaş, ne olduğu anlamaya çalışıyordur belki de... Öyle bile olsa kimse şakşakçı değil, içinden gelir alkışlar, içinden gelir alkışlamaz...

Espiri de zeka işidir, birileri gülsün diye ortaya laf atamazsın... Espiri de birikim ve ince zeka gerektirir. Keşke orada espiri yaparken, kendilerine yönelik ince bir espiri patlatmış olsaydı. Tüm AKP ve kendisi bu tepkilerle karşılaşmazdı. Artık ne yapsa nafile, Türk siyasi tarihine adı yazılmış oldu. Oy aldığı halkı aşağılamak, küçümsemek, aklı ve zekası ile alay etmek... Kimse bunu değiştiremez.

Hatalar affedilir, Ahmet Uzer daha önce de Adnan Oktar'ın " Harun Yahya " kitabını mecliste dağıtmış ve belki de iyi niyeti kullanılmıştı... Toplum kendisine bir şans verdi ve onu unuttu ya da unutur göründü...

Bu hatası pek affedilir gibi değil, çünkü başta partisine çok büyük zarar verdi.

Fatma Şahin'e gelince çırpınan ve emek sarf eden bir kadın, üstelik belediye başkanlığı döneminde kadınlardan oluşan bir ekiple çalışması, yenilikçi olması, Gaziantep için projeler üretmesi; aynı görüşü paylaşmasam bile takdiri hak ediyor.

Onun böyle düşüncesizce bir gafa kurban edilmesine Gaziantepli olarak gönlüm razı gelmez...Â

Adalet Bakanı, sayın Abdülhamit Gül'ün ise böyle komplo gibi bir siyasi trafik kazasın da kurban edilmesine vicdanlar razı gelmez. En büyük adaletsizliği hiç bir suçu olmadığı halde yaşamış olur.

Bir kişinin belki düşüncesizce ettiği, belki de gerçekten içindekinin dışa vurumunu tüm AKP'ye yar etmek de yanlışların en büyüğü olur.

Zaten Ahmet Uzer, partisine hiç kimsenin vermediği büyük zararı vermiştir. Özür dilemesi tepkileri belki az biraz olsun azaltmıştır, ama istifa etse bence daha şık bir davranış olurdu!

Bu olay bize şunu öğretti; her şerde bir hayır vardır. Gülme ve alkışlama refleksini doğru çalıştırmak. Düşünün bir an neyi alkışlıyorsun, her şeyi alkışlamak zorunda değiliz, ya da her şeye gülmek zorunda değiliz...

Çok ezbere yaşıyoruz, çok... Aklımızdan önce duygularımızı anlık yaşıyoruz. Öncesini ve sonrasını düşünmeden...Â

•Eugene McCarthyÂ-" Ülke çapındaki bir adayın insanların hatırlayacağı şeyler söylemesi tehlikelidir " demiş...Â

31 Mart Yerel seçimlerin en büyük siyasi kazası Gaziantep halkına karşı yapılmış oldu. Açıklaması ne olursa olsun büyük ikramiye gibi büyük bir gaf, kendi kalesine gol atan futbolcu gibi oldu. Yazık aslında çok yazık!

Hiçbir şey bizi, konuşma tarzımız kadar ele vermezmiş; gerçekten vermezmiş!