ÇİN'Cİ DEĞİLİM, CİNCİ DE DEĞİLİM AMA...

Bir kış çocuğu olarak dünyaya gelmişim... Neden bilmem, oldum olası kışı da hiç sevmem, insan ruhunun soğukluğu gibi soğuk yansıması gelir, bana her şey.... Kış pahalı bir mevsimdir, garibanlar, yoksullar kışın çok cebelleşir hayatla, hastalıklar kışın daha çok artar... Para kazanmak çoğu kişi için düzenli işi yoksa çiledir. Hep kendimizi düşünecek değiliz, esnaf değiliz ama bir yıldır salgından dolayı esnaf kan ağlıyor. Sürpriz yumurtadan çıkar gibi, kucağımıza düşen korona illeti ile yaşayıp gidiyoruz cümleten. İşten çıkarmalar, kapalı dükkanlar, soğuk mekanlar, terk edilmiş gibi canlı cansız sokak görüntüleri... İnsanı derinden etkiliyor. Çok canı yanan var, çok da acılı dram yaşayanlar. Etrafımızda sevdiğimiz, saydığımız insanların ölüm haberini alıyoruz. Çok da üzülüyoruz. Tıbbın yetmediği, dünyanın çaresiz kaldığı, çare bulmak için bilim adamlarının zamanla yarış yaptığı bir süreci yaşıyoruz. İnsanlar ve düzenler perişan iken, kimileri de bu durumdan bana da bir pay çıkar mı, dansları yapıyorlar. Bir fırsatı çıksa da ben de bir çelme taksam diyen diyene... Ülkelere bakın, salgınla yaşamaya hatta savaşmaya bile alıştılar.... Fransa boş gazı ile dolan Ermenistan'ın, Azerbaycan'a saldırısı salgın süresinde oldu, hepimiz televizyonlarda canlı canlı izledik. Dünya akıllanmayacak ve de uslanmayacak... Kötülüğü doyumsuzluğu, hırsı hiç kimse durduramayacak...Başka ulusları özgürlüklerinden edenler er geç kendileride özgürlüklerinden olurlar. Böylesi de bir durum var. Dünyanın da bir adaleti var, terazisi hiç şaşmayan... Eğer bütünlüğü kaybederseniz, ayrıca kimliğinizi, şahsiyetinizi ve onurunuzu kaybedersiniz. Dürüstlük, tevazu ve güvenliktir. Bu bizim önceliğimiz olmalı! Çok net değil mi? Sözü nereye mi getireceğim... Aşıya, çare olarak insanlığa sunulan aşıya, çelme takan takana. Ama inan inceleyip görme şansına sahip olsak. İlk onlar aşı olmuşlardır. Devlet yurttaşını düşünüp bir çok ülkeden önce aşı almış, bağlantısını çoğu ülkeden önce yapmış... Ama gelin görün ki, şer odakları rahat durmuyorlar... Muhalefet olmanın başka bir şey, her şeyi arap saçına çevirmenin başka bir şey olduğunun altını çizelim, o başka bir şey.... Bir saldırı aşıya, aa aa bir de Çin aşısı... Çinci değilim, cinci de değilim ama... İnsan sağlığı üzerinden saldırı muhalefeti yapıyorlar... Ucuz olan yoksula, pahalı olan kendilerine zenginlere güzellemeleri ortalığı yıkıyor. Geçici güvenlik için özgürlüğünü satan insanlar sonunda onu da kaybedecektir. Benim sözüm değil Benjamin Franklin'in sözü...Ekranlardan sağduyulu bilim adamları açıklama yapıyorlar... Ama nafile, " ben aşı olmayacağım" diyen diyene... Karmaşa güvenliğin baş düşmanıdır. Kendinize gelin lütfen!Şüphe duymuyor muyum, evet duyuyorum, ama aşıya karşı değilim.... Önüme hangi fırsat düşerse aşı olup, hayatıma kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Zaten ölümlüyüz, dünya kime kalmış, bize mi kalacak. Belki çok basit bir gerekçe ama....Bilim insanı değiliz ama bilim insanlarını sürekli takip halindeyiz... Denildiğinin aksine Çin aşısı, diğer bulaşıcı hastalıklar da yapılan aşılarla aynı bildik yöntemlerle geliştirilmiş ve hatta güvenliği daha yüksek...Ama yine bilim adamlarının dediği gibi; Almanya patentli, ABD üretimli aşılar genlerle oynanarak elde edilen aşılar....Uyanın artık. Sizce hangisi daha güvenli, ortalama zekaya sahip olan her insanın anladığı bir durum... İşte bu noktada benim kafam biraz karıştı, madem bu kadar aşı girmiş vücuduma, bildik yöntemlerle... O zaman tercihim bilinenden yana olacak doğal olarak. Gerçek güvenlik diye bir şey yoktur, bence hiç de şimdiye kadar olmamıştır.Rahmetli Sakıp Sabancıya sormuşlar... Bilineni mi yeğlersin, bilinmeyen yeniyi de tercih eder misiniz? "Elbette duruma göre değişir ama" demiş " "Bildik ayranı içerim, bilmediğim yoğurdu yemektense" demiş...Türkiye olarak bu konuda çok iyi bir sınav vermek zorundayız... "Gelecek hepimizin notlarındır, geçmişse sınavımız olacaktır...." Bunu hiç unutmayalım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi