ALT YAPIDA İZLANDA ÖRNEĞİ… GAZİANTEP FK NE YAPIYOR?

Korona aslında geçmişi hatırlamamıza, geleceğin planlarını sağlam adımlarla yapmamıza neden oldu. Bir çok şeyin kısıtlandığı şu günlerde maalesef geçmiş defterleri, arşivleri yoklamak zorunda kaldık. Geriye dönüp baktığımızda aslında yapılmak istenen ve yapılamayan nice projeler kalmış… En önemli proje Gaziantep futbolunun gelişmesi, yeni genç yeteneklerin çıkması ve Gaziantepspor’un yıllarca yaptığı Ar-Ge çalışmaları…

GAZİANTEPSPOR BU İŞİ YAPTI
Nasıl mı yaptı Gaziantepspor… Celal Doğan-Asım Atmaz ikilisi kurdukları sistemle Türk futboluna genç yetenekler kazandırdılar. Murat Ceylan, Erdal Güneş, Mehmet Polat, Kemal Aslan, İbrahim Toraman, Alper Akıcı, Bekir İrtegün gibi daha niceleri yetiştirildi. Bırakın bunları Teknik Direktörler yetiştirildi. Yabancı teknik adamların yanına yerli isimler verilerek kendi evladığımızı Türk futboluna kazandırdılar.
Benim bildiğim bu dönemde Süper Lig’e çok sayıda oyuncu verildi. Teknik direktörler her kategoride görev aldı. Yıllarca, bu iş en iyi şekilde yürütüldü. Taki, yabancı sevdası başlayana kadar…

GÜZELBEY’İN PROJESİ NEDEN YAPILMASIN?
Gaziantep Büyükşehir Belediyespor bir dönem Binya ve Dany aracılığıyla Gaziantep’te önemli bir projeye imza attı. Burada hem İzlanda örneğini geliştirmek, hemde yetenekli Kamerunlu gençleri getirerek çok büyük rakamlarla değil, küçük bütçelerle kendi yıldızını yaratmak için protokol imzalanmıştı. Sporun içerisinden gelen, yıllarca Gaziantep futboluna hizmet eden ve özellikle Gaziantep’te alt yapının gelişmesi için çaba sarfeden dönemin belediye başkanı Asım Güzelbey, çok önemli bir projeyi geliştirdi. İmzalar atıldı, Ünsal Göksen’in de futbol bilgisine başvurarak güzel işler yapıldı. İzlanda örneğinin alındığı bu proje hayata geçirilirken seçimler oldu ve yarıda kaldı. Şu andaki yetkililerin aslında bu projeyi önüne koyup, Türk futbolunu ve Gaziantep futbolunu nasıl geliştiririz bunun hesabını kitabını yapması lazım. Ve… Büyükşehir Belediyespor hem final oynadığında, hemde şampiyon olduğunda tek yabancı olmadan bunu gerçekleştirdi. Güzelbey başkanın tek derdi kendi evlatlarımıza şans vermek, Türk futbolunu geliştirmekti. Çünkü oda, İzlanda futbolunu örnek almış ve uygulamaya koymuştu..

BÜYÜKEKŞİ, FUTBOLCULARI TOPLASIN…
Aslında en büyük sorun ve sıkıntı burada. Gaziantep FK, 21 yaş altı futbolcu oynatmakta sınıfta kalırken, acaba alt yapıda yeterince eğitim veriliyor mu? Bizim görevimiz dingil kırılmadan yol göstermek olduğuna göre buradan Mehmet Büyükekşi ve Müslüm Özmen’e mesajım var.. Alt yapıda 300’e yakın futbolcu var. Büyükekşi ve ekibi, bu futbolcuları toplasın ve sorsun… Tabi hocaları içeri almayarak. “futbolun prensiplerini size öğrettiler mi?, alt yapıda size pozisyon bilgisini öğrettiler mi? savunmanın nasıl olduğunu size söylediler mi?”diye… Acaba bunun bir tanesini eğitmen olarak verebilecek birisi var mı? YOOOOK… Bakın, alt yapının prensipleri vardır. Bunlarda futbolcu yetişmesinde önemli rol oynar.
1- Gaziantep Futbol Kulübü alt yapısında Tudor UEFA eğitmeni var mı?… Çünkü öncelikle alt yapıdaki hocaların eğitilmesi lazım. Bunlar yaklaşık 6 ile 8 ay arası eğitim alıp çocukları eğitmeleri gerekiyor.
3- Alt Yapıda futbolun prensiplerini sorsanız hem hücum‘da hem savunmada hiç bir çocuk size cevap veremez çünkü eğitilmemiş gençler.

İZLANDA’NIN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
Güzelbey başkan, görevde olduğu dönemde Türk futboluna katkı sağlamak, Gaziantep futbolunu geliştirmek adına İzlanda örneğini aldı. 2003 yılından buyana gelişmeye devam eden İzlanda futbolunda inanılmaz bir alt yapı oluşturuldu ve şu anda Dünya orayı örnek alıyor.
Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde, volkanikbir ada üzerinde kurulmuş ve çevresindeki birçok küçük adadan meydana gelen bir devletten bahsediyoruz. İzlanda’nın nüfusu 350.000 civarında. Bu kadar az nüfusa sahip olup , Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin takımlarına bile kafa tutabilecek bir futbol oynamaları şimdiden takdire şayan. Fakat bu elbette bir tesadüf değil. Tamamen ince elenip sık dokunmuş bir planın eseri. İşte Asım Güzelbey’in örnek alıp 15-16 yıl önce yapmaya çalıştığı proje buydu.
Tesisleşme ile birlikte alt yapıya önem veren İzlanda, kapalı halısahalar inşaa edip deneyimli antrenörlerle anlaştı. Bunun neticesinde altyapıya gelen düzen ile başarının kapısı açılmış oldu. Sverisson yönetimindeki İzlanda U-21 milli takımındaki yapılanma kısa sürede İzlanda için A takımın beslendiği bir kaynak haline dönüştü. 10-13 yaş arası öğrenci-futbolcular hem fiziksel gelişime tabii tutulurken bunların yanında ders olarak teknik-taktik bilgisi de öğrendi.
İzlanda Futbol Federasyonu’nun 2000 yılında başlattığı “İyi oyuncu geliştirmek için iyi antrenörlere ihtiyaç vardır, iyi antrenörleri geliştirebilmek içinse iyi antrenörlük eğitimlerine” sloganıyla birlikte 2000 ile 2011 yılları arasında geliştirilen antrenörlük eğitimlerine toplam 4000 insanın başvurması ülkenin daha fazla futbolcu üretmesini sağladı.

SADECE TESİS DEĞİL, EĞİTİM ŞART
Korona sonrasında her kulüp ayağını yorganına göre uzatmak zorunda. Çünkü, bundan sonra eskisi gibi har vurup harman savurmak olmayacak. Ne diyor; Spor Bakanı sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu, “Ayağını yorganına göre uzatan kulübe destek oluruz” diye. Onun için İzlanda örneği öncülük edecektir Türk futboluna…
İzlanda bu günlere elbette sadece tesisle gelmedi, yanına eğitimi de ekledi. Futbolcuların yetişmesini sağlayan antrenmanların kalite standardı çok yüksek. İzlanda’da 2002 önceki teknik direktörlüğün eğitim müfredatı 5 farklı seviyeye sahipken ve bir düzene bağlı olmaksınız, bazıları tekrar tekrar rastgele öğretiliyordu. 2003 yılında UEFA eğitimleri temel alınarak yepyeni bir modele adım atıldı. İzlanda’da profesyonel bir kulüpte yardımcı hoca olmak veya akademi takımlarını çalıştırmak için en az UEFA B lisansı gerekiyor. Eğitim süresi 124 saat. Aynı organizasyonlarda birinci teknik adam olmanın yoluysa buna ilave olarak 120 saatlik UEFA A lisansına sahip olmaktan geçiyor. Ülke genelindeki teknik direktörlerin % 70’inde B, yaklaşık % 30’unda da A lisansı var. Avrupa’da bunun eşi benzeri yok. UEFA lisanslarına sahip toplam teknik direktör sayısı son rakamlara göre 637.
Eğitim ücretleri herkesin katılabileceği seviyede tutularak, zaten nüfusu az olan ülkede potansiyeli olan adayların çemberin dışında ihtimali minimuma indirilmiş. Üstelik federasyon, pramidin en tepesindeki iki ligde mücadele eden kulüplere zorunlu teknik direktör eğitim standartları koymuş. Kıstaslara uymayanlara ceza veriliyor. 2014 yılında düzenlenen seminerlere toplam 760 kişi katılmış ve bu sayı bu sene 1000’i zorlayacak gibi görünüyor.

TÜRKİYE VE GAZİANTEP NEREDE KAYBEDİYOR?
Önceki gün bir haber okudum… Uluslararası Spor Araştırmaları Merkezi (CIES) yaptığı araştırmada Türkiye’nin ve hatta Gaziantep’in ne kadar futbolda geride kaldığını görünce adete şok yaşadım…
Türkiye, Uluslararası Spor Araştırmaları Merkezi (CIES) yaptığı araştırmada, 93 farklı ülke arasında 21 yaş altı oyunculara süre verme istatistiklerini açıkladı. Paylaşılan listede 21 yaş altı oyunculara en az süre veren ülke %3,7 oranı ile Türkiye oldu. Ve bu araştırmayı görüncü nasıl acınacak bir duruma geldiğimiz ortada. Bırakın Türkiye’nin süre vermesini Gaziantep FK, maalesef hiç kimseye şans vermemiş. Bu neden? Çünkü alt yapıda ahbab-çavuş ilikişi olmaz. İşi bilenlerin olması lazım. Sen işi ehline teslim etmezsen, bugün sonuncu olursun. Mehmet Büyükekşi’nin akıllı bir işadamı olduğunu ve gıpta ile takip ettiğimi söylemek isterim. Bu iştede, umarım hatalar zincirinden döner ve Gaziantep ismini iyi bir yere getirir diye düşünüyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Teke Arşivi