Pandemi ile mücadelede birinci dönemi başarılı bir şekilde geride bıraktıktan sonra “Kontrollü sosyal hayat” başladı. Her alanda normalleşme adımları atılıyor. Ancak içinde bulunduğumuz “kontrollü” dönemde kontrolden çıkanlar bu mücadeleye çok büyük zararlar veriyor. Toplum sağlığını tehlikeye atıyor ve ekonominin çarklarının durmasına yol açıyorlar.

Geçtiğimiz hafta hem Gaziantep’teki sanayi tesislerinde hem de turizm bölgesi Mersin’de koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında alınan tedbirleri yerinde görme fırsatım oldu.

Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi yaklaşık 180 bin kişinin istihdam edildiği bir yer. Her çalışanı 4-5 kişi ile çarparsak neredeyse bir milyonluk nüfus ortaya çıkar. Sanayicilerimizin virüsle amansız bir şekilde mücadele ettiğini görmek mutluluk vericiydi.

Alınan önlemler fabrika dışında başlıyor. Fabrikaya gelen çalışan ya da ziyaretçiler giriş kapısında ateşleri ölçülüyor, ardından dezenfeksiyon kabininden geçiriliyor. Maske ve mesafe gibi kurallar her yerde geçerli. Her makinenin başında bir dezenfektan kutusu var. Adım başı Sağlık Bakanlığının salgınla mücadelede 14 kuralının yazılı olduğu afişler bulunuyor. Yemekhanelerde her masaya bir kişi oturuyor.

Gaziantep Valisi Davut Gül ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, geçtiğimiz hafta pandemi sürecinde olağanüstü önlemler alarak büyük bir fedakarlık örneği sergileyen sanayicileri tebrik etmek, onlara destek olmak için bazı sanayi tesislerinde incelemelerde bulundu.

Vali Davut Gül, ziyaret sonrası yaptığı değerlendirme, sanayicilerin bu işi ne kadar ciddiye aldığının ve fedakarlığının göstergesiydi:

“Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi, Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer bakanlıklarımız tarafından alınan önlemlerin en iyi en iyi uygulandığı OSB’dir.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’den de sanayicilerin fedakarlığına karşı teşekkür vardı: “Pandemi döneminde ülkedeki tedarik zincirinin kırılmaması için büyük fedakarlıkla üretime devam eden sanayilerimize teşekkür ediyoruz. Burada büyük bir babayiğitlik var, özveri var, fedakarlık var.”

Sanayicilerimiz virüsle mücadelede her türlü tedbiri fazlası ile alıyor ama ya çalışanlar? Maalesef bu toplumsal mücadeledeki bireysel hatalar mücadeleye büyük zarar veriyor. Nadir de olsa sorumsuzca hareket edenler, toplum sağlığını tehlikeye düşürüyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın deyimi ile tedbir azaldıkça, tehdit artıyor. Taziye, mevlit, düğün ve asker uğurlama gibi etkinlikler düzenleniyor, kalabalık hasta ziyaretleri yapılıyor. Böyle olunca da, hasta bir kişi onlarca hatta yüzlerce kişiye virüs bulaştırabiliyor.

Artık insanlarımızın tehlikenin farkına varması gerekiyor. Yasaklara direnmemesi, alınan tedbirlere uyması gerekiyor. Kimseyi suçlamadan, kendi üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Yani maskesiz sokağa çıkmamak, diğer kişilerle mesafemize dikkat etmek, hijyen kurallarına uymak gerekiyor. Kısaca 2M+1H kuralı mücadele sonlanana kadar yaşam biçimimiz olmak zorunda. Çünkü bu mücadelede zafiyete yer yoktur.

Herkes alınması gereken tedbirler konusunda kendi üzerine düşeni yaparsa küresel boyutlardaki bu salgına karşı yürüttüğümüz ulusal mücadele çok daha kısa sürede başarı ile sonuçlanacaktır.

Mutlu haftalar dileğiyle.