ÖZGÜRLÜĞÜN DEĞERİNİ EN İYİ GAZİANTEPLİLER BİLİR
25 Aralık 1921 tarihin de Antep'in sokakları, mahalleleri, köyleri ve kasabaları, Fransızların işgalinden kurtulur. Büyük direnç gösterirler, Yiğit Antepliler, aylarca aç bilaç, kadın, yaşlı, çocuk, genç demeden bütün bir kentin topyekûn onur savaşı sürer; Gaziantep'in en büyük tarihi gerçeği altın harflerle, tarihe kazınır...
Önce, İngilizler işgal ederler Antep'i... Son derece gelişmiş silahları ve donanımlı orduları ile girerler Antep'e... Uyanık İngilizler anlarlar Antep'in kolayca teslim olamayacağına, Antep'ten çekilir ve Fransızlara teslim ederler Antep'i... Güzel ve yiğit Antep'in göz yaşartan, tarihte eşi benzeri görülmemiş direnişi başlar... Mor sümbüllü, sarı güllü, kıpkırmızı topraklı bağlarından, fıstık, zeytin bahçelerinden, acılı türküler çığırılır...Â
VURUN ANTEPLİLER NAMUS GÜNÜDÜR...
11 ay, 8 gün şanlı direnişi başlar... Antep yerle bir edilir, Antepli yine de teslim olmaz. Sonuçta; 6317 şehit, binlerce Gazi ile 25 Aralık 1921 tarihine kadar esareti kabul etmez, direnişini sürdürür. Fransızlar çekilmek zorunda kalırlar... Arkalarında yıkık, dökük ama teslim olmayan bir Antep bırakarak. Onun için Özgürlüğün kıymetini en çok Gaziantepliler bilir...
Â
8.Şubat Gaziantep için onur günüdür. Çünkü, ona dünyanın en anlamlı sözcüğü armağan edilir. Antep olur; Gaziantep... Bu ünvanın anlamı büyük. Bu ünvan çok değerli, bu ünvan bize, levhalarda süs olsun diye verilmedi...
Â
Bu kent, Antep'lilerin direnişi sayesinde, Kurtuluş Savaşına ilham oldu. Gazilik adını almamız öyle hiç de kolay olmadı.
Â
Hala dış destekli, hatta bize dost gibi görünen birçok ülkenin desteklediği ve sürekli lojistik yardım yaptığı terör örgütlerine karşın, Türkiye Cumhuriyet'i mücadele veriyor. Düşmanlarımız zamana uygun tavır ve mekan değiştiriyorlar. Bugün yine teröre karşın kahraman güvenlik güçlerimiz ve Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bizi sınır ötesinde bile koruma savaşı veriyor. Aslında bu savaş zaman zaman durmuş gibi görünse de su uyumuş, düşmanlarımız uyumamıştır...
Â
Yine bugün çok ilginç bulduğum bir Gazi Mustafa Kemal Atatürk anısı anlatacağım... Bir aralık, Bursa'da özdeş baloda dans eden çifte dikkatle bakar Gazi Mustafa Kemal Atatürk; Danstan sonra yanına çağırtır. İki genç de pek heyecanlılardır. Aynı yaşta olan gençlerden önce genç kıza hangi okulda okuduğunu sorar. Genç kız, bir yabancı okulun adını söyler. Delikanlı da, ona benzer başka bir okulun öğrencisi idi.
Â
Atatürk, ünlü sorularına başladı; "Sakarya Savaşı ne zaman oldu? Ulusal savaşım kaç evre sürmüştür? Türk devrimlerinin temeli nedir?
Â
Çocuklar kemÂkümÂederek, "Pek iyi anımsayamıyoruz?" filanÂdeselerdi, belki deÂsorunÂçıkmayacaktı. Ama kız " Efendim, bize okulda yalnız Fransız Devrimi'ni okuttular, Türk Devrimi'ni hiç okumadık" derÂdemez,Â
Atatürk'ün güleç yüzü birden değişti. Ancak, o an için hiç bir şey demedi.
Â
Çevredekileri, büyük bir fırtına bekliyorlardı. Atatürk tersine, sessiz kaldı. Sonra, bir nedenle, kızla delikanlıyı yeniden çağırttı, ama bu kez buluşma büfede oldu.
Â
Uzaktan bakanlar, Atatürk'ün güler yüzlü bir çifte gönül okşayıcılıkla davrandığını sanıyordu. Oysa o, delikanlı ile kıza şunları söylüyordu;
Â
"Bütün şenlik ve bayram, ulusal savaşım ve Türk devrimlerini yapanların, ya da bunlarda bir ölçüde çaba ve özveri payı olanların hakkıdır. Siz, o eylemlere katılmamış olabilirsiniz; yaşınız buna elverişli değildir. Ama bu işi yapmış olanların arasına girebilmeniz, onlar gibi eğlenebilmeniz için, en az, o işlerin nasıl yapıldığını da kesinlikle ve ne olursa olsun bilmelisiniz..."
Â
Emir subayına döndü;
Â
" Bayanla, bayı evlerine götürsünler " dedi; " derslerine çalışacaklarmış..."Â
Â
( Rıza RuşenÂYücer,Â"Atatürk'e Ait Birkaç Fıkra ve Hatıra", 1947 s 14; alıntı yaptığımız kaynak Sami N. Özerdim, "Atatürkçünün El Kitabı",ÂADDÂyayını, Ankara 1996, s 253)Â
Â
Yabancı kültürleri okuyup, Türk devrimlerine dudak büken aydın bozmalarına sanırım küçük bir gönderme gibi oldu bu yorum... Hepimizin kendi öz değerine sahip çıkma ve koruma gibi sorumluluklarımız olduğu da hiç bir zaman unutulmamalı...
Â
Hepimizin dersine iyi çalışma gibi bir dersimiz olmalı sürekli..., Kurtuluş Savaşı, Türk devrimleri, '25. Aralık Gaziantep'in Kurtuluş Gününü... 8 Şubat Gaziantep'e Gazilik ünvanın verildiği tarih gibi... Yaşadığımız toprakların bize nasıl Vatan edildiğini hiç unutmadan... Galiba buna mecburuz da!!!
Â
Yoksa bize başka tarihleri, başka devrimleri ders diye okuturlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.