Gaziantep FK, 14 yabancı hakkını kullanan takımlardan. Yani, 14 yabancı hakkını sonuna kadar kullanan ve kontenjanı dolduran bir kulüp. Eh.. Günü kurtarma hesaplarının olduğu yerde 14 yabancı kontenjanını kullanmak gerekiyor. Maalesef Gaziantep Fk’da sahaya çıkarkan 11 oyuncudan 8’i yabancı olarak çıkıyor. Ondan sonra biz yerli oyuncu çıksın, Türk futboluna yeni yetenekler kazandırılsın diye bekliyoruz.
Ama şunu unutuyoruz… Halamın bıyığı olsa amcam olurdu…
Bırakın yerli oyuncu yetiştirmeyi, alt yapıdan alıpta oynatabileceğin bir isim yok. Yaşı dolmuş ve yeni kulüplere gitmesi gereken isimlerin önüne bent olan, çocuk menejerlerle görüşünce o çocuğun ipini çeken, art niyet, öfke, kin ve işi bilmeyen antrenörlerden kurulu bir alt yapıdan daha ne bekleyebilirsin ki… Buna alet olanlara şaşırıyorum..
Sanki adamın babasının çiftliği ki, ömür boyu kendisiye nikah kıyılmış olacak ki aylardır tesislere gelememesine rağmen ısrarla “bırakmam diyor”… Böylesi güzel. Demek ki, bu şehre bu yakışıyor…Neyse artık onu konuşmaya bile değmez…
Ama, Hamit Altıntop’un ziyaretinde ve sonrasında bir resim dikkatimi çekti. Acaba, bu resim çekilirken gerçekler anlatıldı mı? Yoksa göz boyamamı yapıldı. Buradan hiçbir oyuncu çıkmadığını, Türkiye liglerinde alt yapıdan oyuncu oynatmayan tek takımın Gaziantep FK olduğu söylendi mi? Geçtik bunu, o boy boy resim çektiren sözde alt yapı hocaları acaba sezon başı antrenman programını bilmediklerini ve neler yapmaları gerektiğini, lig devam ederken neler yapmaları gerektiğini kulübün dışındaki hocalardan yalvar yakar antrenman programını istediklerini söylediler mi?
Acaba; maç oynanırken oyuncu değiştirmek için kulübenin arkasına giderek şahsiyetten telefonla izin istediklerini Hamit Altıntop’a söylediler mi?
Acaba; deplasmana gidip gelirken yemek yenilen tesislerden kendi şahsına bal-tereyağı istediklerini anlattılar mı?
Acaba; kendi çalıştıkları takım için karar veremediklerini söylediler mi?
Acaba; bir tane futbolcu bulup takıma kazandıramadıklarını söylediler mi?
HAYIR… Koskacaman bir hayır… Bunu söyleyecek yürek yok. Antrenman programını yapamayıp başkalarından yardım isteyen, “Aman hocam kimse duymasın” diyen sözde antrenörler burada ne yapabilir ki… Onlar söyleyemedi, bari ben söylüyorum sevili Hamit Altıntop… Bunları da bilmeni isterim. O güzel tesislerin kime teslim edildiğini, çocukların ve ailelerin isyan ettiğini bilmeni isterim. Ve şunu açık yüreklilikle söylüyorum, 10 sene sonra da olsa buradan birşey çıkmaz fazla ümitlenme…