KOVID-19 maalesef dünyanın en önemli sorunu olmaya devam ediyor. Rusya’nın KOVID-19 aşısının üretimine başladığı haberleri büyük moral verdi ise de, uzmanların konuya temkinli yaklaşımları sorunun henüz kesin bir şekilde çözüme kavuşturulamadığını ortaya koyuyor.

Kısacısı ortada henüz tüm dünyanın kabul ettiği bir aşı yok. Aşı yok ama Koronavirüsü can almaya devam ediyor. KOVID-19’un bulaşmasını, yayılmasını alınan sıkı tedbirlere rağmen önlemek mümkün olmasa da hastalığın tedavisinde önemli başarılar elde ediliyor. Türkiye olarak bu konuda dünyanın en başarılı ülkeleri arasında bulunmak bizler için gurur verici bir durum. Bu tedavilerin başında da İmmün Plazma Tedavisi geliyor.

İmmün plazma tedavisi bir bakıma kan transfüzyonu demek. İmmün plazma tedavisi, Covid-19 tanısı konulan ve tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan Türk Kızılay tarafından toplanan kan plazmasının kritik durumda olan hastalarda kullanılması yoluyla gerçekleştirilen tedavi yönetimi olarak tanımlanıyor. Böylece, hastalığı geçiren kişilerin kanında oluşan antikorlar KOVID-19 ile mücadele eden kişilerin tedavisine yardımcı oluyor.

KOVID-19’u yenenlerin vereceği kan durumu kritik hastalar için çok önemli. Hastalığa yakalanan ve aldıkları tedavi sonrası iyileşen için “İyileştirme” göreve başlıyor. Bence son derece kutsal bir görev. Bir canı kurtarmaktan daha yüce, hayırlı ve kutsal ne olabilir ki!

Gaziantep Valisi Davut Gül, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep’in çiçeği burnunda Sağlık Müdürü Dr. Ümit Tiryaki ve Türk Kızılay Gaziantep Şube Başkanı Nihat Yıldırım, geçtiğimiz günlerde İmmün plazma bağışı kampanyasına destek çağrısında bulundu.

Bu virüs öyle bir baş belası ki, hastalığa yakalanıp iyileştiğinizde bile tekrar hasta olma ihtimaliniz var. Yani herkes risk grubunda. Gaziantep Valisi Davut Gül, KOVID-19’a yakalanıp iyileşen hastaları İmmün plazma bağışında bulunmaya davet ederken, bunun önemini şu cümlelerle dile getirdi:

“Verilen her plazma, yapılan kan bağışı, bizim bağışıklığımızı daha da güçlendirecek. Bu şehir her anlamda farklı oldu. Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle pandemi sürecinde 15 milyon maske dağıttık. Hiçbir şehirde olmayan 150 araç kapasiteli kiralama yapılarak evde sağlık hizmetine başlandı. Bunun yanı sıra hizmet sektöründe yer alan işletmelerin salgında nelere dikkat etmesi hususunda eğitimler yapıldı. Sertifikalar verildi. Şimdi de başka bir şey yapmamız lazım. Binlerce hastamız iyileşti. Ancak iyileşenlerin hasta vatandaşlarımıza can verebilmesi için kan bağışı yapması gerekiyor. Bu hem insanı anlamda görevimiz hem de hem şehri, ülkeyi korumak anlamında görevimizdir.”

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de immün plazma bağışının önemine dikkat çekerken, “Bizim medeniyetimiz yaşatan bir medeniyettir” cümlesini kullandı. Başkan Şahin’in, “Bugün salgından kurtulan ağabeylerimiz aramızdaysa plazma bağışları sayesindedir” şeklindeki sözleri plazma bağışının önemini ortaya koyması bakımından dikkat çekici oldu.

Büyükşehir Belediyesinin desteği ile başlatılan immün plazma bağışı kampanyası kapsamında Kızılay’a ait mevcut mobil kan alma aracında yapılacak ek düzenlemelerle plazma alım cihaz sayısı artırılacak. Mobil kan aracı iş yerinden ayrılamayan çalışanlardan iş yerlerinde toplu bağış alınabilmesi için büyük kolaylık sağlayacak. Virüse yakalandıktan sonra iyileşen tüm bağışçıların verecekleri 1 plazma sayesinde 2 hasta yaşama tutunabilecek.

Salgın ne yazık ki henüz kontrol altına alınmış değil. Diğer taraftan da okulların açılması ile ilgili hazırlıklar sürüyor. Bir an önce salgının sona ermesi için herkesin üzerine düşen görevi yapması gerekiyor. Çocuklarımızın okullara, okullar da çocuklarına kavuştuğu günler dileğiyle mutlu haftalar…