Cumhuriyet Halk Partisi bir avuç insanın elinde oyuncak olmuş durumda.... Öyle bir hale getirdiler ki, basamak partisi yaptılar!

Önüne gelene basamak, rant uğruna basamak, çıkar uğruna basamak, babasının çiftliği sanana basamak... Basamak da basamak!

Partinin ilkeleri imiş, misyonu imiş, partinin değişmez kuralları imiş hepsi bahane oldu... HDP'nin yumuşak yüzü haline getirdiler partiyi... Daha doğrusu bir avuç insan ona dönüştürmeye ve özünden ayırtmaya çalışıyor. Biraz falan değil bayağı da başarıyor. Sahte Gazi Mustafa Kemal Atatürkçüler türüyor, içi başka, dışı başka kafalar cirit atıyor... Dedik yaaaa basamak partisine dönüştürüyorlar!

Partinin esas sahipleri, kafası karışık aydın bozmaları tarafından suçlanarak, partinin özünden ayrılmasına yol açıyorlar. Bazı kendini aydın diye topluma tanıtanlar bu kafalılarla kafa buluyor.

Maksat gizli, kılıf şahane bir doku... Gizli gizli ilmek ilmek örülüyor... Bakın uzağa gitmeye gerek yok. Gaziantep CHP'sine bakın... Tertemiz, pırıl pırıl insanlar partiden bir avuç eşkıya kafalılar tarafından, tuhaf çirkefliklerle uzaklaştırılıyor.

Şu çirkinliği nasıl kapatır, neyle ifade edersiniz... Bütün kıyamet meclis üyeliklerinin paylaşımında kopacak... Görün bakın ortaya nasıl sonuç çıkacak... Civciv çıkacak, kuş çıkacak!

CHP işgali sürüyor, niyeti gizli ve bozuk insanların yönlendirmesi ile CHP ruhunu satan bedeni kötü ruhlar tarafından rehin alınmıştır.

Geçme namert köprüsünden alırsa su alsın; yatma sırtlan yatağında boğarsa aslan boğsun... CHP'nin ancak gerçek sahipleri ve tabanı bu namertler ve sırtlanların oyununu bozabilir...

Bugün AKP'nin sürekliliğinin pekişmesinde, ve kendini devlet sanmasında CHP bu halinin çok payı vardır. Yenileşemeyen, bir avuç insanın çöreklendiği CHP bu ülkeye umut olamaz...

Bir kaç iyi niyetli insanın cambazlık yaparak, durumu kurtarma çalışmaları yeterli değildir, bu CHP' sini kurtarmaya yetmez...

Uzaktan bakarak görebildiğim kadarı ile Gaziantep'de ipi yine AKP göğüsleyecek gibi duruyor. Çünkü onlar daha düzenli ve parçalanmamış görüntü sergiliyorlar. En azından ortada proje sunan, gayret gösteren, çabalayan, kendini gizlemeyen bir görüntü var.

Ya diğerleri... Hiç de samimi olmayan hal ve tavırlar, tüccar kafalı siyasetçilere memleket teslim edilmez!

Öyle bir zamandayız ki; Yiğit belli değil, mert belli değil. Herkes yarasına merhem arıyor. Deva belli değil, dert belli değil. Durum aynen böyle!

(Küçük bir fıkra) Birinin anası ağlayacak

Hoca'nın oğullarından biri yakın köylerin birinde çömlekçilik yapıyormuş. Bir gün Hoca yanına gidince :
- " Baba, bütün paramı şu çömleklere yatırdım" demiş. " Hava güneşli olurda zamanında hepsi kurursa zengin olacağım. Ama yağışlı olursa anam ağlayacak!"

Hoca oradan ayrılıp başka bir köyde oturan büyük oğluna uğramış.
Oğlu :Â
- " Baba, varım yoğum şu tarlada, zamanında rahmet yağarsa zengin oldum gitti. Kuraklık olursa anam ağlayacak" demiş.

Hoca eve canı sıkkın dönmüş.Â
Karısı :
- "Hayrola efendi, yüzün neden asık" demiş.
- "Benimki bir şey değil" demiş Hoca; "Asıl Sen kendi halini düşün. Yağmur yağsa da yağmasa da bizim oğlanlardan birinin anası ağlayacak".