" SEVİNCİN ÖLÜMÜ..."

ÂNe güzel insanlarmışız... İnsanmışız (Kim mi? Bizler yani Türk milleti)

Soru; 1939 yılında bazı un fabrikaları neden un çuvallarını çiçekli üretmiştir?
Cevap; Yoksul annelerin çocuklarına un çuvallarından elbise diktiğini öğrenen bazı un fabrikaları, çuvalları çiçekli ve farklı desenlerde üretmiştir.

Başkalarının mutlu olduğunu görmek sizin için mutluluk nedeni midir; yoksa mutsuzluk mu?

Bir sohbet sırasında, kendisini teselli etmeye çalıştığım, sıkıntılı günler geçiren bir komşumun birdenbire; " Senin başına niye bunlar gelmiyor " dediğini duyunca, beynimden vurulmuşa döndüm, oysa güya eğitimli ve iyi yetiştirilmiş biri idi.

Yine bir arkadaşımın başına gelmiş, evine gelen bir bayanın " 10 kiloluk deterjan paketleri ile marketten çıkanları görünce, onları öldürmek istiyorum. " Bu düşüncenin onun gözünde sadece mutluluğun almak- satmakla ilgili olduğunu anlamış bulunduk.

Mutluluk, başkalarından çalınarak elde edilen bir şey midir? Ne alaka demeyin, başkalarının mutluluğunu görmeye dayanamayan pek çok insan gördüm, bu tür insanların ortak özellikleri kendilerini sürekli başkaları ile kıyaslamak, kendi hakkı olan mutluluğun, başarının, kişilik özelliklerinin, fiziksel özelliklerin başkaları tarafından çalındığı duygusuyla o kişilere içten içe bir düşmanlık beslemeleriydi.

Kıyaslamak, sevincin ölümü diye boşuna söylenmemiş... Mutluluğumuzun katili başkalarının olmadığını kendimiz olduğunu nedense hiç anlamak istemeyiz. Kıyaslamanın sonu yok, bu hastalıklı bir kafa yapısıdır.

Bu kıyaslamaları en çok sosyal medya ve kitle iletişim aracı körüklüyor. Etrafımızda sürekli beyin ölümümüzü gerçekleştirmeye çalışan saldırılar yapılıyor hepimize...

Tüm kavramların içini boşaltıyoruz, sonra da boşaltılan değerlerle toplumda yol almaya çalışıyoruz.

Zengin insan en çok paraya sahip olan insan değil, başkalarının mutluluğuna, başarısına içtenlikle sevinen, yüreği zengin insandır. 1939'da çiçekli un çuvalları üreten fabrika sahipleri yüreği zengin insanlardır.

Günümüz olaylarına bakın, siyasetten, sanata, spora, kültürden, magazine... Her şeyde bir karmaşa almış başını gidiyor.ÂUnutmayalım, mutluluk da mutsuzluk da bulaşıcıdır...

CHP'NİN EN SON ÖLÜMÜ; YERSİZ KIYASLAMA...

Beni en çok siyasetteki karmaşa korkutuyor... Sadece tek bir örnek bile ne kadar derin uçurumlarla boğuştuğumuz konusunu ele veriyor.

Fıratın doğusunda ABD'yle burun buruna geldiğimiz, hayati bir harekata odaklanmış iken Türk Silahlı Kuvvetleri... Bakıyoruz CHP'nin sözcüsü Hulusi Akar'a sözlü saldırılar başlatıyor.

Mehmetçik, sınır ötesi operasyon eşiğinde iken, bunlar da arkadan vurmaya kalkıyorlar. Bunlar Vatan savaşından ya hiç bir şey anlamıyorlar ya da anlayıp kendileri de geri planda psikolojik savaş güdüyorlar...

CHP hep tekrar ediyorum, bir grup tarafından ele geçirilmiş ve başarısız tüm seçimlere rağmen, partiyi bırakmayan, GERÇEKTE CHP'Lİ olmayanlar tarafından yönetilmektedir şu an... En acısı tabanını temsil etmeyen bir grup "işgal güçleri " demek daha doğru olur.

PKK' yla iç içe olan bir partinin hep yanında olup, birlikteliğinizi dostta düşmana gururla sunarsınız, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin lojistik her türlü desteğini almış bir terör örgütünü, dünya gündemine mağdur, masum gibi sunarsınız tık yoktur.

Söylesenize,Âhangi yüzle Türk Silahlı Kuvvetlerinin başına laf söyleme hakkını kendiniz de duyuyorsunuz?

Yukarıdaki yazı ile siyasetteki verdiğim bu en son örnek, şu an yaşadığımız ülkemizin siyasi gündeminden... Ne dersiniz bu da siyasi kavramların içi boşaltılmış muhalefetin en yalın hali değil mi?

Ne yapacağız biz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi