" HAYATIMIZIN EN ÖNEMLİ KAHRAMANI..."
" VATANI KORUMAK, ÇOCUKLARI KORUMAKLA BAŞLAR..." GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK Bizler de bir zamanlar çocuktuk... " Bugün 23 Nisan, neşe doluyor insan " şarkıları ile büyüdük... Siyah önlüklerimizi süsleyen, beyaz kolalı yakalarımız vardı... Ben çoğunlukla trampet çalardım ya da izci olurdum, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramlarında.... Kendimizi çok özel hissederdik, çünkü sevgili Atamız bu bayramı bize armağan etmişti, en büyük kahramanımız oydu, hayatımızın en önemli kahramanı...
Bir çocuğa, bundan daha güzel bir duyguyu kim hissettirebilir ki, ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk başarabilirdi bunu, hepimiz hiçbir ayrım gözetilmeksizin, kendimizi Atatürk'ün çocukları olarak görür ve öyle anlardık...
Geçit törenlerine katılır, alkışlanırdık, onurlanır, gururlanırdık... Karnaval havası içinde geçerdi 23 Nisanlarımız, şen ve bol kahkaha atan çocuklardık hep... Sahip olduğumuz her şey için çabalamayı öğrendik, sahip olduğumuz her şeyin değerini bilmeyi öğrendik. Mücadele etmeyi, başarıya adım adım yaklaşmayı öğrendik... Çoğumuzda bu özellikler vardı...
" Çocuklar Geleceğimizin Güvencesi, Yaşam Sevincimizdir... "Demiştir sevgili Gazi Mustafa Kemal Atatürk.
Nereden nereye geldiğimize ve işin özüne bakalım... Tarih 23 Nisan 1921. Günlerden cumartesi. 24'üncü içtima. Başkanlık makamında Birinci Reis Vekili Hasan Fehmi Bey oturuyor. TBMM'nin toplanmasının üzerinden tam tamına bir yıl geçmiş; milletin egemenliğini kendi eline alınmasının birinci yıl dönümü. Saruhan Milletvekili Refik Şevket Bey ve arkadaşları ile İçel Milletvekili Şevki bey, 23 Nisan'ın " milli bayram ilan edilmesi " hakkında Meclis'e bir kanun teklifi verirler.
Şevki Bey teklifinde, " 23 Nisan 1920 gününde Büyük Millet Meclisi kurularak milletin yazgısıyla ilgili işlere el koyduğu mutlu bir gün olduğundan, (bugünün) halkın yüreğinde yüceltmek için , bu tarihin resmi bayram olmasını" öneriyordu.
Anadolu'nun ateşler içinde yandığı 1921'de TBMM tartışmayla, görüşmeyle 23 Nisan'ı milli bayram ilan etti. Millet egemenliğine sahip olduğu günü, o günden, bugüne bayram olarak kutluyor.
Hiçbir şey, milletin 23 Nisan coşkusuna gölge düşüremiyor... Bir ölüm kalım savaşı sırasında, işgal altında bile kutlanan 23 Nisanları, " cebren ve hile ile "ulusal egemenliğimizin gasp edilmek istendiği bugünlerde daha büyük bir coşkuyla kutlamaya gayret ediyoruz.
Evet şartlar ne olursa olsun... Biz hem içimizde hem de dışımızda hainlerle mücadele ediyoruz... Bunlar bizi hiç yıldırmayacak.
23 Nisan'ı kutlayacağız. Herkes evlerinin balkonunda kutlayacak, bütün çocuklar heyecanla evlerinde bir 23 Nİsan ve Atatürk köşesi yapıyor. Balkonlar renkli ve güzel... Çünkü dünya olarak büyük bir salgınla karşı karşıyayız...
Sokaklara taşmayacağız ama evlerimizde balkonlarımıza, yoksa pencerelerimize çıkıp saat 21 de İstiklal Marşımızı okuyup, sesimizi birbirimize duyuracağız... Şartlar ne olursa olsun 23 Nisan coşkumuza gölge düşüremeyecek hiç bir şey...
23 Nisan 1920, Türk Devriminin doruğudur. Bu en büyük doğrumuzdur!
Ata'mızın armağanı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlarken, tüm çocukların çocukluklarını doyasıya yaşayabildikleri, insan olmanın erdemlerini unutmadıkları, sevginin, barışın, bilim ve aklın egemen olduğu bir dünya diliyorum...
*****
Kaynak; Sinan Meydan, Yüzyılın Kitabı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.