Haftalardır kazanamayan ve Pinto ile henüz galibiyeti olmayan Gaziantep, yenilerinde kadroya girmesiyle Fatih Karagümrük karşısında. Yakından tanıdığımız Şenol can var rakip kulübede. Tabi, haliyle maçın ne olacağını düşünürken ilk atağı Dicko yaptı ve rakip biranda “ne oluyor” demeye kalmada oyunun kontrolünü eline geçirdi. Gaziantep ekibi ise, geçtiğimiz haftalardan uzak, istediği oyunu oynayamayan ve ha bire top ezen bir görüntü sergiledi. Sonuç bir tarafa, bu takım 5 maçın üçünü kaybetti. Galibiyet hasreti devam ediyor. Takım oynamıyor, daha doğrusu oynuyor gibi gözüküyor… Sahada bir topluluk var ama, bu topluluk ne iş yapar bilmiyorum. Karagümrük maçının en iyisi bence yeni transfer Rashid oldu. Diğerleri, sahada saati doldurdu, orada olmak için verdi.
Karagümrük maçında bir kez daha gördük ki, Gaziantep Futbol Kulübü kilitlenmiş durumda. Kilit isimler Maxim ve Mirallas başta olmak üzere, zaten Kana Bıyık yok, Djilobodji, Morais, Tosca gibi isimlerin kötü oluşu takımı olumsuz etkiliyor. Pinto elinden geleni yapsa da, saha kenarında yeterli müdahalede bulunsa da, saha içerisindeki futbolcular oynuyor gibi gözüktükten sonra hiçbir işe yaramıyor. Maxim, iki haftadar sahada var ama, kafası başka yerde. Görevini yapıyor gibi gözüküyor ama, ha bire topu ezip duruyor. Bir tane olumlu pası yok, bir tane değerli şutu yok. O zaman, ipini çekeceksin kardeşim… Bu takıma fren olanı affetmeyeceksin. Nerede o eski Maxim, Mirallas, ve diğerleri. Ben bundan sonra Pinto’nun yerinde olsam, neşteri vururum. İsim değil, hak edeni oynatırım. Üstelik, bu tip isimler, arkadaşlarının da emeklerini çalıyorlar… Fakat, olan Gaziantep FK’ya oluyor benden söylemesi… Bir parantez de hakemlere açıyorum. Bırakın bu eyyamcılığı. Geçen hafta böyle, bu hafta böyle… Bu takımın hakkını gasp ediyorsunuz. Bunun vebali çok büyük olur. Hakem ince ince zaten doğradı, bizim futbolcularda zaten buna meydan verdiler..