Ferat Karataşlı

Ferat Karataşlı

Türkiye ve icra hukuku perspektifine bakış

Global dünya üzerinde ve birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de 2019 Aralık ayının son günlerinde ortaya çıkan COVİD-19 (KORONA) salgını, diğer ifadeyle pandemi bir kıta veya tüm dünya yüzeyi gibi çok geniş bir alanda hızını kesmeyerek insan hayatında olumsuz etkisini halen devam ettirmektedir. İnsanlık tarihinin hemen hemen bütün bölümünde bölgesel ve özellikle kıtasal nüfus nispeten birbirlerinden izole idi ve bulaş riski düşüktü. Ancak günümüzde kara ulaşımı, deniz yolu, hava ulaşımı, yolculuk hızı, yolcu ve mal taşıma hacmi giderek artan oranlarda genişlemeye devam etmektedir. Özellikle geçen yüzyıldan itibaren araştırıldığı takdirde kıtalar arası iletişimde büyük artışlar olmuştur. Bu etkileşim , Pandemiler ve seyahat olguları birlikte değerlendirilirse, gerekli önlemler alınmadığında gelecekte pandemilerin eskiye oranla daha geniş kitleleri etkileyeceği ve daha çok sayıda ölümlere yol açacağı kuşkusuzdur.

Ülkemiz açısından, bu fevkalede durum, adliyelerdeki faaliyetlerin devam etmesi durumunda yargı mensuplarının ve hukukî himaye talep eden vatandaşların risk altında olması birtakım düzenlemeler yapılmasını zarurî kıldı. Pandemi olarak ilan edilen mevcut durumda duruşmaların yapılması, icra dairelerine gidilmesi, arabuluculuk görüşmelerinin yapılması, vb. pek çok faaliyet sosyal mesafenin korunmasını güçleştiren faaliyetlerdir. Öte yandan bu faaliyetlerin durdurulması, hak kayıplarına engel olunması bakımından gerek maddi hukuka gerekse dava ve icra takiplerine ilişkin sürelerde de geçici maddelerle düzenlenmeler yapılmasını gerekli hale getirdi. Söz konusu düzenlemeler 2279 sayılı İcra ve İflâs Takiplerinin Durdurulması Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı ve 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda yer almaktadır.

Salgının yavaş yavaş kontrol altına alınması ile yaşamımızın her alanında olduğu gibi adliyelerde de “yeni normal” adı altında kontrollü bir şekilde normalleşme süreci başlamıştır. Normalleşme sürecinin başlaması ile 7226 sayılı Kanunun geçici 1.maddesinin durma süresince duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dâhil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna ilişkin usul ve esasları belirlemesi için adalet hizmetleri bakımından ise Adalet Bakanlığı tarafından yeni normale dönüş tedbirlerine ilişkin kararlar alınmış ve uygulamaya başlanmıştır. Bu durum bir çok olumsuz durumların da önüne geçmiştir.

Adalet Bakanlığının Mayıs 2020 tarihli yeni normal düzende adliyelerde uyulması gereken kurallarla ilgili yayımladığı Yeni Çalışma Esasları Kılavuzunda genel olarak adliye binasında, mahkemelerde, Cumhuriyet Başsavcılıklarında ve İcra Dairelerinde dikkat edilmesi gereken hijyen kuralları ve sosyal mesafenin korunması için alınacak gereken tedbirler açıklanmıştır. Bu kapsamda mesela adalet hizmetlerinden faydalanan vatandaşların hizmet binalarındaki sirkülasyonlarının azaltılması ve fiziki temasın en aza indirilebilmesi amacıyla ön büro faaliyetlerinin artırılması gerektiği, icra dosyalarına yapılacak ödemelerin icra müdürlüğü içerisinde bulunan POS cihazlarından yapılmasının teması ve salgının bulaş riskini artırabileceği dikkate alınarak dosyaya yapılacak ödemelerin havale ya da EFT yapılmak suretiyle gerçekleştirilmesinin tavsiye edilmesi, adliyelerdeki koridorlarda ve ortak alanlarda bulunan koltuklar, oturma grubu, sandalyeler sosyal mesafenin korunması amacıyla seyreltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Coronavirüs salgının ülkede yayılmaması ve sevdiklerimizin hayatını riske atmamak için tedbirlerinen başında sosyal mesafe, maske ve temizlik, bu üç kural olmazsa olmazımız olsun. Ünlü Usta rahmetli Müslüm Gürses’in dediği gibi “Bana bir şey olmaz deme heran herşey olabilir” Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ferat Karataşlı Arşivi