Nasrettin Hoca’nın mumu ve uzaktan eğitim

Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya girmişler. Eğer Hoca soğuk bir kış gecesinde, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Ancak bunu başaramazsa o zaman Hoca, arkadaşlarına ziyafet çekecek. Kararlaştırılan gün geldiğinde Hoca köy meydanında sabaha kadar tir tir titreyerek bekler.

Sabah gelenler Hocayı köy meydanında neredeyse donmak üzereyken bulur. Hoca arkadaşlarını görünce başarmanın verdiği heyecanla;

– İddiayı kazandım, ziyafeti hak ettim, demiş.

Arkadaşları;

– Ne oldu ne yaptın, diye sormuşlar.

Hoca da,

– Bekledim sabaha kadar, demiş.

Arkadaşları itiraz etmiş;

– Hayır. Sen uzaktaki bir mum ışığı ile ısınmışsın. İddiayı kaybettin! Ziyafetimizi hazırla.

Hoca çaresiz kabul etmiş. Ziyafet vakti kocaman bir kazanın altına minicik bir mum koymuş. Ve beklemeye başlamış kazandakilerin pişmesini. Arkadaşları bu durumdan hiç hoşlanmayarak;

-Ne yapıyorsun? Demişler.
Hoca da kıs kıs gülerek şöyle demiş: Ben uzaktaki mum ışığıyla nasıl ısındıysam bu mum ışığıyla da size yemek pişireceğim.

Tabi ki, sonuçta bu şekilde yemek pişmemiş…

Pandeminin Gölgesinde Eğitim Öğretim Başlarken

Pandeminin gölgesinde yeni eğitim ve öğretim yılı başladı. Okullar şimdilik uzaktan eğitimle yeni yıla merhaba dedi. Uzaktan, online veya dijital eğitim, sınırları ortadan kaldıran, önemli avantajları olan eğitim modelleri. Teknolojinin eğitim dünyasına sağladığı bu avantajların başında öğrenci istediği zaman ve istediği hızda eğitim alma ayrıcalığına sahip olması geliyor. Bu yolla geniş kitlelere ulaşım kolaylaşıyor ve herkesin eğitim alma olanağı doğuyor. Dijital eğitim zaman ve mekandan bağımsız olduğu için bölgesel ve coğrafi engeller ortadan kalkıyor. İletişim teknolojilerinin kullanıldığı bu sistemde öğrenciler günün her saatinde derslere ulaşabilirler. Anlamadıkları konuları istedikleri kadar tekrar edebilirler.

Ancak, uzaktan eğitimde gerekli verimin alınabilmesi için öğrencilerin teknolojik altyapılarının yeterli olması gerekiyor. Bugün bırakın şehirde yaşayan öğrencilerle köylerde yaşayanların sahip oldukları teknolojik imkanlar arasındaki uçurumu, kentin varlıklı kesimleri ile varoşları arasında bile teknolojiye ulaşım konusunda büyük farklılıklar bulmaktadır. Bu durum uzaktan eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasındaki en büyük engel olarak karşımızda duruyor.

Öğrenci uzaktan eğitim modeliyle dersleri takip edip başarılı olsa da yine bir taraf eksik kalıyor. Çünkü öğrenci dersi tam öğrense bile bu kez konunun eğitim tarafı eksik kalıyor. Yani öğretim tamam da eğitim sorunlu bir şekilde gerçekleşiyor. Diğer taraftan öğrencilerin sosyalleşmesi gibi hayat başarısını artıran kazanımları da uzaktan eğitim yolu ile elde etmek mümkün olmuyor.

Yani tıpkı Nasrettin Hoca’nın fıkrasında olduğu gibi uzaktan bu işler hedeflendiği kadar verimli olmuyor. Kısacası eğitim okulda verilir. Okula gitmeden, online eğitim belki gelecekte kaçınılmaz olsa da günümüzde son derece sancılı geçeceği kesindir.

Yeni eğitim ve öğretim yılına girerken, eğitimin kanayan bir yarasına daha dikkat çekmek istiyorum. Maalesef devlet okulları hijyen açısından istenilen noktada değildir. Okulların tuvaletleri ve lavaboları çoğu kez bir okula yakışmayacak durumdadır. Mevcut durumda ilk ve orta okulların pandemi döneminde gerekli hijyen koşullarını oluşturma imkanı da mümkün değildir. Çünkü bunun için okulların bütçesi yoktur. Devlet bütçe vermeyince okul idarecileri velilere yönelmekten başka yol bulamıyor. Bu nedenle de, her yıl okullar açılırken özellikle ilk ve orta okullarda, kayıt parası, temizlik parası vs. gibi veliden istenilen ücretler büyük sansasyon olur. Milli Eğitim yetkilileri, “Kimseden zorla para tahsil edilemez” dese de uygulamada bunun karşılığı çoğu zaman yoktur. Burada okul idarecilerini suçlamak mümkün değildir. Çünkü, ilkokul ve ortaokullarda okulun genel giderleri veliden alınan bu paralarla karşılanmaktadır. Eğer devlet ilkokullara ve ortaokullara genel giderleri için ödenek ayırırsa bu kargaşa da ortadan kalkar.

Pandeminin sona erdiği, uzaktan eğitimden uzaklaşıldığı, okulların öğrencilerine, öğrencilerin okullara kavuştuğu yani yüz yüze eğitimin başladığı günler umuduyla yeni eğitim ve öğretim yılını kutlarım.

Mutlu haftalar dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Babat Arşivi