Zamanın çarkları hızla dönerken, hayatın inişli çıkışlı yollarında ilerlerken, bazen öyle anlar gelir ki, etrafımızdaki dünya eğri büğrü bir hal alır. Doğrular eğrilir, yanlışlar doğru gibi gösterilir. İşte tam da bu anlarda, dik durabilmek, omurgalı kalabilmek, en zorlu sınavlarımızdan biri haline gelir.

Ne mutlu o insanlara ki, eğri zamanlarda dik durmayı başarabilirler. Onlar, rüzgarın yönüne göre eğilip bükülen değil, ilkelerinden, değerlerinden ödün vermeden dimdik ayakta duranlardır. Onlar, çoğunluğun yanlışlarına aldanmayıp, kendi vicdanlarının sesini dinleyenlerdir.

Eğri zamanlarda dik durmak, kolay değildir. Eleştirilere, baskılara, hatta yalnızlığa göğüs germeyi gerektirir. Ama unutmayalım ki, doğru bildiğimiz yolda yürümek, eninde sonunda bizi aydınlığa çıkaracaktır.

Tarih, eğri zamanlarda dik duran insanların destanlarıyla doludur. Onlar, zorluklara boyun eğmeyip, inançları uğruna mücadele edenlerdir. Onlar, gelecek nesillere örnek teşkil eden kahramanlardır.

Ne mutlu bizlere ki, böyle bir mirasa sahibiz. Bize düşen, bu mirası yaşatmak, eğri zamanlarda dik durarak, gelecek nesillere örnek olmaktır.

Unutmayalım ki, her insan hata yapabilir. Önemli olan hatamızdan ders çıkarmak, yanlışlarımızla yüzleşmek ve doğruluk yolunda ilerlemeye devam etmektir.

Eğri zamanlarda dik duranlara ne mutlu! Onlar, hayatın zorluklarına rağmen, onurlarıyla, karakterleriyle, duruşlarıyla örnek teşkil edenlerdir. İnşallah çevremizde dik duranların sayılarının artmasıdır.
Üç beş kuruşa satmayın kendinizi eğri değil dik olarak yaşayınız.