Köşe Yazısı ve Araştırma Kenan Yücel yazıyor...

O Gaziantep 'in Frida Kahlo, Picasso ve Van Gohg'u !
Bu kadınla konuşurken kendini bir Gaziantepli değil de, Floransa, Paris, Barcelona, Amsterdam, Münih, Viyana 'dan Gaziantep'e ziyarete gelen bir ressam, bir sanatçı. Edebiyatçı, tiyatro, kitap yazarı kısaca entelektüel biri izlenimini alıyorsunuz.

Bu da gayet doğal
Dört dil, sadece Türkiye'de değil Dünya 'da 23 kişisel, 24 tane grup sergisi. Gaziantep 'te 33. Uluslararası resim yarışması, Slovenya Fahri Konsolosu, Gaziantep bayan spor oyunlarında voleybol, basketbol, atletizm, yüzme, bisiklet'te öncü.

Şaşırmayın ve okurken yorulmayın. Aynı zamanda dünyayı gezerken baba yadigarı un fabrikasını ihmal etmeyen, onu yaşatan ve halen buğday 'dan un üreten bir iş kadını.
Onu makinesinin başında un üretirken, yada tırlara yüklerken işçilerinin başında komut verirken görebilirsiniz. O aynı zamanda üniversite 'de bir akademisyen ve sadece Gaziantep üniversitesinde kendi öğrencilerine değil on line olarak dünyanın bir çok ülkesindeki öğrencilerine ders veriyor. Fırsat buldukça bisikletine binip bölgeyi turluyor ve tatilini Slovenya 'daki kendine ait küçük butik otelinde yapıyor.

İşte size Gaziantepli Frida Kahlo'nun ötesinde Mizyal karabiber nacaroğlu.
Kendisine sadece bir soru sordum.
Neden diğer hem cinslerinizin aksine okudunuz, evlendiniz ve önce çocuk, sonra torun yetiştirmek gibi misyonunuz olmadı.
Onu herkes yapar, o zaman sıradan ve sürüden biri olursunuz. Ama Dünyayı devrimciler, sanatçılar, kültür insanları değiştirir ve yaşanır hale getirir. Benim öyle misyonum olsaydı Gaziantep 'in ilk sanayicisi, ilk arabası, ilk evleri, fabrikaları olarak yetiştim. Benim yaşıtlarım Adana 'yı görmeden evlendi ama ben farklı ülkelerde, farklı okullarda okudum, farklı kültürleri yaşadım.
Şimdi onların bir kaç evladı, beş, altı torunu var. Ama benim her ülkede, her renkten, her ırktan binlerce evladım, öğrencim ve dostlarım var. Onlar tuallerinde Gaziantep 'in, Türkiye 'yi dostluğu , insanlığı resmederken onların eserlerini ve gelişimlerini izlemek, ırkları. Kültürleri nakşetmek ve birleştirmek kadar güzel bir şey olabilir mi?
Hintli, japon, Afrikalı, alman, ingiliz, abd, Meksikalı bir küçük çocuğun size " Mizyal merhaba " diye mesaj atmasının maddi karşılığı yoktur.
Bu arada kendisi Slovenya Fahri Konsolosu.
İşte böyle ben etkilendim...!
Ya sizler ?