Koronavirüs Nedeniyle Karantinaya Alınırsanız Evde Uygulayabileceğiniz Tavsiyeler

Koronavirüs Nedeniyle Karantinaya Alınırsanız Evde Uygulayabileceğiniz Tavsiyeler
Koronavirüs Nedeniyle Karantinaya Alınırsanız Evde Uygulayabileceğiniz Tavsiyeler

1.Her zamanki gibi beslenmeye devam edebilirsiniz. Buradaki en önemli nokta bu beslenme biçiminin sağlıklı olmasından geçiyor.

Evde kaldığınızda depoladığınız yiyeceklerin sadece konservelenmiş ya da uzun süre bozulmayan gıdalar olmasına gerek yok. Sağlıklı ve olması gerekliği biçimde beslenmenin de birçok yöntemi var.

Buzluğunuzu taze ve aromalı çorbalarla doldurun. Markalarınızı kilere ve domates soslarınızı da buzluğa atın. Normal bir günde yemek isteyeceğiniz yemeklerin bir listesini yapın ve eve kendinizi kapatmadan önce bu ürünleri depolayın.

"Ben buzluğuma çeşitli çorbalar ve marine edilmiş somon koydum. Bunları çıkardığımda yanına bir de salata yapıyor ve o şekilde tüketiyorum. Ayrıca kendimi izole etmeden önce yumurta, tatlı patates, fıstık ezmesi, humus, havuç ve bunun türevi birçok şey aldım."

2.Sadece yaşamak için yemek yemeyeceğinizi aklınızdan çıkarmayın!

Sadece dengeli beslenmek değil aynı zamanda normalde de tükettiğiniz atıştırmalıkları da evinize almayı ihmal etmeyin. Cips, fıstık ezmesi, patlamış mısır, jelibon ve aslında sevdiğiniz bütün atıştırmalıkları mutlaka evinizde barındırın. Unutmayın ki bir daha hiçbir zaman kurabiye yapmak için bu kadar çok vaktiniz olmayacak. Bütün bunların dışında belki de en önemli ve birçoğumuzun gereksinim olarak gördüğü çay ve kahveyi de depolamayı ihmal etmeyin.

Sadece virüsten korunmak değil aynı zamanda olası bir taşıyıcılık durumunda virüsü insanlara bulaştırmamak adına evde kalmanın iyi bir yöntem olabileceğini düşünen insanlardansanız işte sizin için öneriler:

3.Evden dışarı çıkmamak insanlarla iletişiminizi kesmeniz anlamına gelmiyor!

İçedönük bir insanın belki çok rahat edeceği bir durumdan bahsediyor olsak bile unutmayın ki psikolojiniz de bedeniniz kadar önemli. Arkadaşlarınızı ya da ailenizi görüntülü arayarak konuşabilir ve güzel zaman geçirebilirsiniz.

Eğer tanıdığınız biri virüsü kaptıysa onu yalnız bırakmayın. Fiziksel olarak onun yanında olamasanız bile mesaj atın, ona bir şarkı listesi hazırlayın ya da kafasını dağıtmasına yardımcı şeyler yapın.

"Aslında hasta olmaktan korkmamızın en önemli sebeplerinden biri de biz hastalandığımızda acaba yanımızda birinin olup olmayacağı düşüncesinin bizi yiyip bitirmesidir."

4.Egzersiz yapın.

Evinizde sizin psikolojik sağlığınıza da katkı sağlayacak ve rahatlıkla yapabileceğiniz birçok egzersiz vardır. YouTube'a girdiğinizde karşınıza çıkacak onlarca videodan sizin için en uygun olacak egzersizi seçebilirsiniz.

5.Evinizi temizleyebilirsiniz.

Bu, evinizin hem dezenfekte olmasını sağlayacak hem de psikolojik olarak kendinizi daha güçlü ve konforlu hissetmenize yol açacak yöntemlerden bir tanesidir. Ayrıca temizlikten zarar gelmez!

6.İnternete girin ama dikkatli olun!

2002 yılında SARS ortaya çıktığında Facebook, Twitter ve hatta MySpace bile henüz yoktu. Artık insanlar sosyal medya sayesinde daha hızlı iletişim kurabildikleri için karşınıza doğru olmayan bilgilerin de çıkma ihtimali oldukça yüksektir.

"İnsanların korkması oldukça normal bir durum. Hepimizin hayatında bizi korkutacak şeyler var ve bu da onlardan bir tanesi. Önemli olan bu korkunuzla nasıl başa çıktığınız. İşte tam bu noktada da doğru bilgi çok büyük bir önem arz ediyor."

7.Sizi nelerin eğlendirebileceğinin listesini çıkartın.

Örneğin sürekli haber izlemeyin. Karşınıza ölüm ve vaka haberleri çıktıkça daha depresif bir ruh haline bürünebilirsiniz. Bunun yerine belki de uzun zamandır çok izlemek istediğiniz ama vakit bulamadığınız dizi ve filmleri listeleyin. Sonra da kendinizi harap etmeyecek biçimde bunları sırayla izleyin. Bunun dışında kitap okuyabilir ya da günlük tutabilirsiniz. Eğer tek değilseniz partneriniz ya da ailenizle kutu oyunları oynayabilirsiniz.

8.Eğer depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız mutlaka bir profesyonele danışın.

Sadece depresyon değil eğer kendinizi yalnız hissediyor ya da psikolojik olarak iyi olmadığınızı düşünüyorsanız ama yine de evden çıkmak istemiyorsanız mutlaka telefonla ya da görüntülü arama ile terapi yapan bir psikolog ya da psikiyatristlere danışmalısınız.

9.Eğer evden çalışıyorsanız bunu olması gerektiği gibi yapın.

Pijamalarını bile çıkarmadan yatağının içinden çalışmak herkesin hayali olsa bile evden çalıştığınızda mutlaka bunu bir düzene oturtmalısınız. Yoksa kendinizi koltukta pineklerken bulmanız çok yüksek bir ihtimaldir.

10.Ve son olarak, sağlıklı ve hijyenik kalmaya özen gösterin.

Hasta olmadığınız sürece maske kullanmanıza gerek yok ama düzenli olarak ellerinizi yıkmayı ve kişisel hijyeninize özen göstermeyi ihmal etmeyin. Bağışıklık sisteminizin bu hastalık için ne kadar önemli bir etken olduğunu da aklınızdan çıkarmayın. Düzenki uyumaya ve sağlıklı beslenmeye çalışın. Sıklıkla kullandığınız objeleri dezenfekte etmeyi de ihmal etmeyin.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.